Hoşçakalın Büyükelçi. Bu küçük sohbet çok hoşuma gitti. | Open Subtitles | . وداعاً أيها السفير . لقد إستمتعت جداً بهذه المحادثة القصيرة |
- Vientiane'ye hoş geldiniz Senatör. - Teşekkürler, Büyükelçi Marloff. | Open Subtitles | مرحبا بك في فيانتيان سيدي شكرا أيها السفير مارلوف |
Tekrar hoşgeldiniz. Talimatların doğrultusunda, Büyükelçi, bir Hava Kuvvetleri jeti seni Washington'a götürmek üzere hazır bekliyor, tabi doktor kontrolünden geçtikten sonra. | Open Subtitles | عوداً حميداً ، طبقا لتعليماتك أيها السفير طائرة نفاثه فى أنتظارك |
Fransa Kralı, papalığı bir maymunun ellerine verdiğimizin farkında olmalı, sayın elçi. | Open Subtitles | أيها السفير ، لابد أن ملك فرنسا مدرك بإنا وضعنا التاج البابوي بين يدي قرد |
İnsanlarımız Erişilenler'in açık sözlülüğünü takdir ediyor, sayın elçi. | Open Subtitles | جماعتنا يدركون أهمية الإفتتاح أيها السفير. |
Alınmayın Sayın Büyükelçim, o daha yeni geldi. | Open Subtitles | لا أقصد الإهانة أيها السفير ، ولكنه إنضم إلينا للتو |
Kestiğim için özür dilerim. Sayın Büyükelçi, Aschen delegasyonu.. | Open Subtitles | إعذرونى على مقاطعتكم أيها السفير ، مبعوث الأشين يتوق لمعرفة |
Sayın Büyükelçi, adım Cody. Sanırım beni bekliyordunuz. | Open Subtitles | أنا كودي أيها السفير أعتقد أنك كنت تتوقع مجيئي |
Okul yalan söyledi, Büyükelçi. | Open Subtitles | لقد كذبت عليك المدرسة أيها السفير لقد أوضحت الطبيبة برينان سابقاً بأن موت ابنك هو عملية قتل |
Eğer beni kandırdığını düşünüyorsa, Büyükelçi yanıldığını anlayacak. | Open Subtitles | لكنه إن ظنّ بأنه يستغفلني , أيها السفير سيجد بأنه مخطئ |
Fakat asıl benim gibi sıradan bir insana Erişilenler'in gücünü vererek Dünya'yı kurtarmamı sağladığınız için size minnettarlığımı sunmam gerekiyor, sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | لكن أنا من ينبغى أن يعبر عن إمتنانه لك أيها السفير. لتقدم لإنسان متواضع مثلى. قوة الــ"ريتش" , قوة لحماية هذا العالم. |
tek camlı gözlük provanız ne zaman Büyükelçi Altınsurat Von Mangır? | Open Subtitles | بسؤالك عن وقت تركيب نظارتك الأحادية أيها السفير المليء بالمال؟ |
Büyükelçi, sizi protesto mektubu ile ülkenize gönderiyorum. | Open Subtitles | إني أرسلك لبلادك أيها السفير مع رسالة احتجاج لحكومتك |
Bizi çok sabırlı bulacaksınız, Büyükelçi. | Open Subtitles | سوف نجد أننا صبورين جداً أيها السفير |
Korkarım öyle, Büyükelçi Olivos. | Open Subtitles | أخشى أن هذا صحيح أيها السفير أوليفز |
- Tanıştığımıza memnun oldum Büyükelçi. - O zevk tamamen bana ait. | Open Subtitles | سعيدة بالتعرف عليك أيها السفير - الشرف كله لي - |
Bu üzücü olayı araştırmaya devam edeceğimize emin olabilirsiniz, Büyükelçi Fairchild. | Open Subtitles | اطمئنك بأننا سنكمل التحريات عن هذا الحدث الحزين، أيها السفير (فايرشيلد) |
Hoş geldiniz Sayın Büyükelçi. Geldiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | مرحباً, أيها السفير شكراً على قدومَكَ |
Bu şekilde çalışmayız, sayın elçi. | Open Subtitles | ليس هذا مانقوم به , أيها السفير. |
Geminiz oldukça etkileyici, sayın elçi. | Open Subtitles | تمت الترجمة بواسطة (محمد الحديدى(morehamed سفينتك مُثيرة للإعجاب أيها السفير |