Albay, o tarafta hiç sandal var mı? | Open Subtitles | أيّها العقيد هل من قوارب أخرى على هذا الجانب؟ |
Albay, bu insanları koruma şansım yok. | Open Subtitles | أيّها العقيد, لا يوجد أي مجال لحماية هؤلاء النّاس |
Anlıyorum Albay, ama gerçekten onları yerleştirecek yerim yok. | Open Subtitles | أفهم ذلك أيّها العقيد لكن ببساطة لا يوجد هناك مكان لوضعهم كلّهم |
Albay, iki gün içinde hepimiz ölmüş olacağız. | Open Subtitles | أيّها العقيد, سنكون ميّتين كُلنا بعد يومين |
Hepimiz adına umut ediyorum ki, aradığınız şeyi bulun, Albay. | Open Subtitles | حسناً، آمل من أجلنا معاً، أن تجد ما تبحث عنه، أيّها العقيد |
Hiçbir şey gerçeğin üstünde olamaz, Albay. | Open Subtitles | لا شيء يمكن أن يبعد عن الحقيقة، أيّها العقيد |
Yerçekimi değerlerinde azalma var Albay. | Open Subtitles | أتلقّى قياسات تناقص الجاذبية هنا أيّها العقيد. |
- Albay uzun zamandır bu görevdeyim. Sizinki gibi kanunsuz birlikler gördüm. | Open Subtitles | أيّها العقيد, أنا هنا منذ زمنٍ طويل و رأيت الكثير من الوحدات كالّتي تخصّك |
Geri dönmek güzel Albay. | Open Subtitles | من الرائع أنْ أعود إلى وطني أيّها العقيد. |
Kalp söz konusu olunca elimden bir şey gelmez Albay. | Open Subtitles | آسف أيّها العقيد , عندما يتعلّق الأمر بأمراض القلب |
Albay, başarabileceğimi sanmıyorum, efendim. | Open Subtitles | أيّها العقيد ، لا أعتقدُ أنّني سأستطيع فعلها يا سيّدي. |
Birliğinizin ağır hava şartlarıyla baş edebileceği söylendi, Albay. | Open Subtitles | قيل لي أن وحدتك قادرة على التعامل مع المناخ الصعب، أيّها العقيد. |
- Albay sizinle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أيّها العقيد ، أودُّ التحدّث معكَ في الخارج. |
Sizi görmeyi beklemiyordum, Albay. | Open Subtitles | أنا لم أتوقّع رؤيتك أيّها العقيد |
Albay, size ne verebilirim? | Open Subtitles | اذاً أيّها العقيد, ماذا أقَدّم لك ؟ |
Albay, iki gün dayanabilecek durumda değiliz. | Open Subtitles | أيّها العقيد, لا يمكن أن نصمد ليومين |
Amerikan sınırından geçtik Albay. | Open Subtitles | هذه هي الجبهة الأمريكية أيّها العقيد |
Burası Amerikan sınırı, Albay efendim. | Open Subtitles | هذه هي الجبهة الأمريكية أيّها العقيد |
Dersime iyi çalıştım Albay. | Open Subtitles | لقد أجهزتُ عليك، أيّها العقيد. |
Sizi görmeyi beklemiyordum, Albay. | Open Subtitles | أنا لم أتوقّع رؤيتك أيّها العقيد |
Colonel, Birleşmiş Milletler Interhamwe konusunda endişe etmemeli. | Open Subtitles | أيّها العقيد, الأمم المتّحدة لا يجب أن تقلق بشأن الإنترهاموي |
Çok büyük bir gün albayım. | Open Subtitles | يا له من يوم مشهود أيّها العقيد. |