Yasadışı silah satışı ve cinayete karışan ATF Ajanı. | Open Subtitles | عميلة أي تي إف متورطة في أسلحة غير شرعية وجريمة قتل |
ATF ile silahın izini sürmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نَعْملُ مَع أي تي إف لتَعْقيب السلاحِ. |
ATF ve FBI olayın kriminal suç kısmını inceliyor, biz ise operasyonu yürütüyoruz çünkü elimizde tutuklama emri var. | Open Subtitles | "أي تي إف" والمباحث الفيدرالية إنهم يتحرون الجانب الإجرامي من هذا. نحن نتحرى مسألة، لأن لديه أمر قبض بارز. |
ATF ve FBI'dan oluşan karma bir birlik tarafından gözetim altına alınmış durumda. | Open Subtitles | مراقبة مِن قِبل a مفصل أي تي إف / مكتب التحقيقات الفدرالي لجنة عمل للثلاثة شهورِ الماضية. |
Federaller, FBI, ATF ve polis departmanları. | Open Subtitles | المارشالز، المباحث الفيدرالية "أي تي إف" وعشرات من أقسام الشرطة. *مكتب الكحول الأسلحة النارية والمتفجرات* |
Dünya Savaşı ananas el bombası şarapneli buldum ve Brownsville'deki bir ATF tesisi ile arasında bağlantı kurdum. | Open Subtitles | في السيارة المفخَّخةِ، وأنا ربطتُها "هو بـ"أي تي إف" في "براونزفيل |
- Ya Peru'daki ATF'liler. | Open Subtitles | وأولئك رجال أي.تي.إف في بيرو؟ |
ATF ve INS'e haber verin. | Open Subtitles | تابع مع أي تي إف و آي إن إس. |
ATF ofise baskın yaptı. | Open Subtitles | هاجمَ أي تي إف المكتب. |
Ben ATF ve FBI'a bu konu ile ilgili bizim bilmediğimiz- bir şey öğrendiler mi diye sorayım. | Open Subtitles | سأتحقق مع "أي تي إف" والمباحث الفيدرالية، *مكتب الكحول والأسلحة النارية والتبغ والمتفجرات* لأرى إذا يعرفوا أيّ شيء لا نعرفه. |
ATF soğutucu buldu ve üstündeki parmak izlerinden tespit etti, bize de Puckett 'in bombayı nasıl sakladığını dair ipucu verdi. | Open Subtitles | "أي تي إف" رفع بصمات من مبردة تركها ورائه. إنها كيف (بوكيت) يُخفي قنبلته. |
ATF, Jimi Hendrix'in gitarı ve Artie'nin kaşlarını ilk görüşüm. | Open Subtitles | تعرفين قصتي (وكالة (أي تي إف)، و قيتارة (جيمي هندريكس (و المرة الأولى التى رأيتُ فيها حاجبي (أرتي |
Bir ATF ajanı. ATF ajanı mı? | Open Subtitles | "إنّه عميل "أي تي إف- عميل "أي تي إف"؟ |
Şimdi ATF izleme sistemine erişiyorum. | Open Subtitles | أدْخلُ نظام تتبع "أي تي إف" الآن |
Matt'in,birisinin ATF içine sızdığını düşündüğünü mü,düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظن بأن (مات) ظن بأن أحدهم داخل الـ"أي تي إف" سربها؟ |
ATF'in bununla neden ilgilendiğini anlamıyorum. | Open Subtitles | انا لا ارى اي فائدة لوكالة (أي تي إف) على المدى الطويل من هذا. |
Bu ATF'i ilgilendirir. Bu grupla daha önce karşılaşmıştık. | Open Subtitles | وكالة (أي تي إف) لديها الاسبقية في هذا, لقد تعاملنا مع هذه المجموعة من قبل. |
Tek şansımız var ve ATF burnunu sokacak, öyle mi? | Open Subtitles | لدينا فرصة وحيدة لهذا الامر وستتدخل الـ (أي تي إف) بالأمر؟ |
ATF'e gözlem yapıp bildirme görevi verildi, hepsi bu. | Open Subtitles | لذا , كلفت ال (أي تي إف) بالمراقبة وتقديم التقرير وهذا كل شيء. |
ATF ve FBI'dan destek alıyorlar. | Open Subtitles | يتلقون الدعم من الـ (أي تي إف) والمباحث الفدرالية. |