Benim bir şey yaptığım yok. Çatıdan düştün, o kadar. | Open Subtitles | أنا لم أفعل أي شيء أنت سقطت من على السطح |
Bak, eğer bir şey yapılması gerekiyorsa, ailem için güvenebileceğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | انظر , إذا حدث أي شيء أنت الوحيد الذي أثق به للإهتمام بعائلتي |
Benim bir şey yaptığım yok. Çatıdan düştün, o kadar. | Open Subtitles | أنا لم أفعل أي شيء أنت سقطت من على السطح |
Senden, yapmak istemediğin bir şey beklemiyorum. | Open Subtitles | لا أتوقع منكِ فعل أي شيء أنت غير راضية عنه |
Bu senin alıştırmandı. Anlamadığın bir şey var mı? | Open Subtitles | وكان هذا التوجيه الخاص بك هل هناك أي شيء أنت لا تفهمه؟ |
Seni uzun süre kumda tutup, bir şey yapmayacağım. Ayrıca aptalın tekisin. | Open Subtitles | طالما لديّ الرمال , يمكنني فعل أي شيء أنت هو الأحمق |
Ben bir şey yapmanıza gerek yok. Kendini durdurmak olacak. | Open Subtitles | ليس علي أن افعل أي شيء . أنت ستوقف نفسك |
İstemediğin sürece bir şey yapmak zorunda değilsin dostum. | Open Subtitles | ليس عليك فعل أي شيء أنت لا تريد أن تفعل يا رجل. |
Oğlunuzun faaliyetleri ile ilgili bize söyleyebileceğiniz bir şey varsa, şahsen farkında olduğunuz bir şey ... | Open Subtitles | هل يوجد أي شيء تستطيعين إخبارنا به عن نشاطات إبنك أي شيء أنت مدركة له بشكل شخصي |
Sen bir şey yapmadın. Öyle biri değilsin. | Open Subtitles | أنت لم تفعل أي شيء أنت لست من تلك النوعية |
Demek istediğim, ben bir şey yapmayacağım... sen yapacaksın. | Open Subtitles | أعني أنا لن أفعل أي شيء أنت من ستفعل |
Pişman olmak istemeyeceğin bir şey yaptığını biliyorsun... | Open Subtitles | أعرف بأنك ِ لاتريدي أن ...تفعلي أي شيء أنت ِ ستأسفين |
Ben bir şey kanıtlamaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | لا أحاول أثبات أي شيء أنت كذلك |
Pişman olacağın bir şey yapma. | Open Subtitles | لا تفعل أي شيء أنت ستعمل الأسف! |
Sen ve Bruce, Divan'ın dikkatini çekecek bir şey yaptınız mı? | Open Subtitles | (هل هناك أي شيء أنت و(بروس يمكن أن تكونا فعلتماه للفت انتباه المنظمة |