"أَبّكَ" - Traduction Arabe en Turc

• Babanın

Ayrıca Babanın bırakıldığı, ...yere bu kadar aşina olman da pek iyi görünmüyor.
ويَبْدو في حالة سيّئة حقَّاً إنَّها بأنّك كُنْتَ مألوف جداً بالشريطِ حيث أَبّكَ تُخلّصَ منه.

Bak, sürekli tepende biten bir Babanın, ne demek olduğunu iyi bilirim.
النظرة، أَعْرفُ مثل هذه الامور أَنْ يَكُونَ عِنْدي أَبّكَ الذي يَرْكبُ أنتم جميعاً الوقتَ.

Ee, Eric, Babanın egzos susturucu dükkanı yarın açılıyor.
لذا، إيريك، أَبّكَ يَفْتحُ دكانُ خمارِ غداً.

Çocukken, Babanın sandığın kadar harika biri olmadığını öğrenmek ne kadar zordur bilirim.
عندما أنت a طفل وأنت تَكتشفُ أَبّكَ ليس كعظيمِ كما إعتقدتَ.

Babanın mükemmel olmadığını ilk kez görmek çok üzücüdür.
لذا هو يَجِبُ أَنْ يَكُونَ خَيبة أمل جميلةَ للسَمْع للمرة الأولى - بأنّ أَبّكَ لَيسَ مثاليَ , huh؟

Orası Babanın gömülü olduğu yer mi?
الذي حيث أَبّكَ دُفِنَ؟

Babanın hasta olduğunu biliyor muydun?
عَرفَك أَبّكَ كَانَ مريضَ؟

- Babanın sana olan hislerini de.
- الطريق أَبّكَ يَشْعرُ عنك.

Babanın bir bira deposu mu var ?
أَبّكَ يَمتلكُ a مخزن بيرةِ؟