"أَبْدو" - Traduction Arabe en Turc

• hissediyorum
• hissetmiyorum
• gözüküyorum
• hissettim
• göründüğümü
• gibiyim
• kendimi

Jim, onu bu şekilde bıraktığım için kendimi suçlu hissediyorum.
لكن، جيِم، أَبْدو مذنبَ جداً هِجْره مثل هذه.

Mahkeme salonunda güçlü olduğumda kendimi her anlamda güçlü hissediyorum ve güçlü olduğum zamanları en iyi şekilde değerlendirmek istiyorum.
عندما أَنا قويُ في المحكمةِ، أَبْدو قوياً. آخذُ فائدةً فتراتِي القويةِ.

Bak Luke, kendimi çok komik hissediyorum ama anahtarımı unuttum.
انظر لوك، أَبْدو مضحكَ جداً، لَكنِّي تَركتُ مفتاحَي بالداخل اتَعْرفُ أين.

Biraz korktum belki midem bulandı ama asla kendimi şanslı hissetmiyorum.
أَشْعرُ بالرعب، لَرُبَّمَا اتقيأ قليلا، لكن أنا بالتأكيد لا أَبْدو محظوظة.

Bugün dünyaya tekrar dönmeye hazır gözüküyorum.
اليوم أَبْدو مستعدّاً لمُوَاجَهَة العالمِ.

Yıllar sonra ilk kez kendimi kıpır kıpır hissettim.
للمرة الأولى في سَنَواتِ، أَبْدو خفيفاً وحيَّ.

Her zaman bana saçma göründüğümü söylersin.
أَعْني،انتي تَقُولُين دائماً أَبْدو مثل النفاية.

Her tarafım ısırık izi, cüzzamlı gibiyim.
حَصلتُ على العديد من الريفيين أَبْدو مثل المجذوم.

Ama haberin olsun. kendimi biraz gergin hissediyorum.
يَكُونُ مُحَذَّراً، أَبْدو مشاكس نوعاً ما.

kendimi kullanılmış hissediyorum. Bu doğru değil! Kullanılmış hissetmemeliyim!
وأنا أَستسلمُ دائماً مما يَجْعلُني أَبْدو سهل المنال

Çok iyimser hissediyorum.
بَعْدَ الإنتهاء من العمل. أَبْدو متفائلَ جداً.

New York'un en iyi avukatı kendi tarafımda olduğu için... kendimi şanslı hissediyorum, ne dediğimi anlıyor musun?
حَسناً، أنا فقط أَبْدو محظوظاً أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ أفضل محامي في نيويورك على جانبِي، اتَعْرفُ ماذا أَقُولُ؟

Garajda darbe aldım. Biraz sersem hissediyorum!
حَصلتُ على ضربةِ في المرآبِ أَبْدو مُشوش نوعاً ما

Bak, o kadın için bende kendimi kötü hissediyorum.
النظرة، أَبْدو سيئةً للسيدةِ. أنا أعْمَلُ.

kendimi suçlu hissediyorum.
تَعْرفُ، أنا فقط أَبْدو مذنب جداً.

Yardımcı olur mu bilmem; ama kendimi kötü hissediyorum.
إذا يُساعدُ أيّ، أَبْدو سيئاً.

Uyuyamadım çünkü kendimi kendimi pek iyi hissetmiyorum.
..أنا لَمْ أَنَمْ لأني لَست لست أَبْدو جيّد جداً

Öyle hissetmiyorum Roz bana yine görücü usulü randevu ayarladı.
أنا لا أَبْدو ذكي. تَركتُ روز وَضعتْني فوق على أخرى إحدى لقاءاتها الأولى.

Bu kıyafetlerle olmaz, çok aptal gözüküyorum.
المَلْبُوس مثل هذا، مع ذلك. أَبْدو مضحكَ.

Aman tanrım, ne kadar yaşlı gözüküyorum.
أوه، يا الهي، أَبْدو كبيرة السنَ جداً.

Seninle yakınlaştığım için kendimi gergin ve öz güvensiz hissettim.
أَحْزرُ بأنّني كُنْتُ أَبْدو غير آمن، a عصبي إلى حدٍّ ما حول الإقتِراب إليك.

Fahişe gibi göründüğümü biliyorum.
أَعْرفُ بأنّك تَعتقدُ بأنّني أَبْدو مثل a مومس.

Senin egzotik bir virüsün var ve ben de zombi gibiyim.
عِنْدَكَ بَعْض الغريبِ المرض وأنا أَبْدو مثل a زومبي.