anlıyorum hemde çok iyi, ama artık telesekreterinle konuşmaktan bıktım. | Open Subtitles | أَحْصلُ على ذلك، لكن أَنا مُتعِبُ من جهاز تسجيل مكالماتِك. |
Eğer " hakediyorsun" derken " anlıyorsun" demek istiyorsan, evet anlıyorum. | Open Subtitles | حَسناً، إذا تَعْني "تُصبحَ" كما في "إفهمْ، "ثمّ، نعم، أَحْصلُ عليهم. |
Hayır, sizi anlıyorum. Ve onu buraya getirmenizi de takdir ediyorum. | Open Subtitles | لا، أَحْصلُ عليه، وأنا أُقدّرُ تَجْلبُها في. |
İlginç bir seçimdi ama dediğini anladım dostum. | Open Subtitles | ذلك كَانَ إِهْتِمام الإختيار، لَكنِّي أَحْصلُ عليه، رجل. |
anladım. Sıkışmış bağlantılar enerjiyle doluyor. | Open Subtitles | أوه، أَحْصلُ عليه، لذا المفاصل المَسْدُودة |
- Bari Eddie'nin yastığını alayım. | Open Subtitles | حَسناً، تَركَني على الأقل أَحْصلُ على وسادةِ إدي خارج غرفتِي، أليس كذلك؟ |
Ben neyi ispatladığıma bakmaksızın seninle aynı ücreti alıyorum. | Open Subtitles | أَحْصلُ على نفس صكِّ الراتب بغض النظر عن الذي أَشْهدُ إلى. |
Size içecek bir şeyler getireyim mi? | Open Subtitles | هَلّ بالإمكان أَنْ أَحْصلُ عليك شيءَ للشُرْب؟ |
anlıyorum, tek istediğin biraz bunu yapmam. | Open Subtitles | أوه، موافقة، أَحْصلُ عليه. لذا كُلّ أنت تَسْألُ عنه قليلاً هذا. |
- Ne yapmaya çalıştığını anlıyorum. | Open Subtitles | - أَحْصلُ على ما أنت تُحاولُ أَنْ تَعمَلُ. |
Şimdi anlıyorum, gerçekten. | Open Subtitles | أَحْصلُ عليه الآن، أنا أعْمَلُ. |
anlıyorum. | Open Subtitles | أوه، أَحْصلُ عليه. |
Tamam anlıyorum. | Open Subtitles | أوه، موافقة، أَحْصلُ عليه. |
anladım. "Chesty" Gil Chesterton'ı simgeliyor. | Open Subtitles | أوه، أَحْصلُ عليه. يُشيرُ ذو الصدر إلى جِل Chesterton. |
anladım baba. | Open Subtitles | نعم، أَبّ، أَحْصلُ عليه. شكراً لكم. |
anladım, seninle bir anlaşma yapalım. | Open Subtitles | أَحْصلُ عليه. لَكنِّي سَأَعْملُك a إتّفاق. |
Oh, anladım,anladım. | Open Subtitles | أوه، أَحْصلُ عليه، أَحْصلُ عليه. |
Paramı alayım. - Paraya da bak. | Open Subtitles | يا، ريتش، هَلّ بالإمكان أَنْ أَحْصلُ على الدايمِ الآخرِ؟ |
Tamam, ben çamaşır odasından kıyafetlerinizi alayım. | Open Subtitles | الموافقة. سَأَذْهبُ أَحْصلُ على الملابسِ مِنْ غرفةِ المكوى الآن. |
Yani sen kızı alıyorsun ve ben atı alıyorum. | Open Subtitles | تَحْصلُ على البنتِ , وأنا أَحْصلُ على الحصانِ. |
Güçlü titreşimler alıyorum. Yanılıyor olabilirsin. | Open Subtitles | أَحْصلُ على الإهتزازاتِ القويةِ بأنّك قَدْ تَكُونُ خاطئَ. |
İçecek bir şey getireyim mi? | Open Subtitles | هَلّ بالإمكان أَنْ أَحْصلُ عليك شيءَ للشُرْب؟ |