biliyorum, seni üç yıl önce tam ortak yapmamız gerekirdi. | Open Subtitles | أنظر، أَعْرفُ أنه كان يجب علينا أن نجعلك شريكاً منذ ثلاثة أعوامٍ مضت |
Beni koruduğun için sana minnettarım Bunun senin için güç olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | للدفاع عنى هكذا أَعْرفُ أنه كان صعب عليك |
Önemli olmadığını biliyorum, aptal bir rock grubunda çalan bir kız. | Open Subtitles | أَعْرفُ أنه ليس مهماً بالنسبة لك وبأنّها فقط بنت في فرقة غبية |
Demek istediğim, geldiğin yerde zeki birisi olarak düşünüldüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أَعْني، أَعْرفُ أنه من حيث اتيتى تُعتبرى ذكيه نسبياً |
Bu konuda konuşmamamız gerektiğini biliyorum ama hava mareşali için üzgünüm. | Open Subtitles | أَعْرفُ أنه لا يفترض بأحد ...التَحَدُّث عن ذلك لكن أَنا آسف... بشأن مارشال الفضاء، سيدي |
Sen olduğunu biliyorum, tatlım. | Open Subtitles | أَعْرفُ أنه أنت يا حبيبي |
biliyorum, sensin. | Open Subtitles | أَعْرفُ أنه أنتَ |
Rob, sensin biliyorum. | Open Subtitles | روب، أَعْرفُ أنه أنتَ! |
Bunu biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ أنه بإمكاني ذلك . |
biliyorum, sendin. | Open Subtitles | - أَعْرفُ أنه انت. |