"أَكْرهُ" - Traduction Arabe en Turc

    • nefret ederim
        
    • istemem
        
    • istemezdim
        
    • Nefret ediyorum
        
    • sevmem
        
    • nefret ettiğimi
        
    • dan nefret
        
    • nefret ettiğim
        
    • hoşuma gitmiyor
        
    İyi halleri bu ise, kötüsünü görmekten nefret ederim. Open Subtitles لوأولئك أفضل سلوكِ، أنا أَكْرهُ لرُؤية الأسوأ
    Bilirsin iki parçalı sorulardan nefret ederim,Slip. Open Subtitles آه، تَعْرفُ بأنّني أَكْرهُ تلك الأسئلةِ ذات الجزئِينِ،
    Fermuarını çektiğin zaman içeride hava kalınca nefret ederim. Open Subtitles أَكْرهُ الذي عندما الهواءَ يُصبحُ محصور داخل حقيبةِ البدلةَ، تَعْرفُ، عندما تَئِزُّه فوق.
    Cinayet davası duruşmama avukatım olmadan devam etmeyi hiç istemem. Open Subtitles أنا أَكْرهُ المحاكمة على إسْتِئْنافها جريمة القتل بدون محامي دفاعِي
    Bölmek istemezdim, ama düğüne gelebilir miyim? Open Subtitles أَكْرهُ المُقَاطَعَة، لكن هَلّ بالإمكان أَنْ أَذْهبُ إلى الزفاف؟
    Ordudan Nefret ediyorum. Böyle şeyler yapmak zorunda kalacağımı söylememişlerdi. Open Subtitles أَكْرهُ الجيشَ حيث لَمْ يُخبروني بأنني سأفعل اشياء مثل هذه
    Ah, bu iyi, çünkü ağır cisimleri kaldırmaktan nefret ederim. Open Subtitles أوه، ذلك جيدُ، لأن أَكْرهُ رَفْع الأجسامِ الثقيلةِ.
    Çünkü etrafımda bir şeylerin tuhaf olmasından nefret ederim. Open Subtitles أنا أَكْرهُ أَنْ يَكُونَ عِنْدي أشياءُ تَكُونُ صعبةَ حول هنا.
    Senin yerine arkadaşının gırtlağına bunu dayayıp onu kesmekten nefret ederim. Open Subtitles أنا أَكْرهُ لَك لإنزِلاق وحَزَّ حنجرةَ صديقِكِ مَعه.
    Ne yazık ki, herkese yeterli olacak kadar kitabımız yok, ve ben de bunu tek birine özel yapmaktan nefret ederim. Open Subtitles لسوء الحظ، نحن ما عِنْدَنا الكُتُب الكافية لكُلّ شخصِ، وأنا أَكْرهُ افْرادك بإعْطائك شىءمخصص.
    Güzel, çünkü sırada beklemekten nefret ederim. Open Subtitles ذلك جيدُ لأنني أَكْرهُ الوَقْوف فى الصف.
    Tonto'nun kahramanlık taslamasından nefret ederim. Open Subtitles أَكْرهُ ذلك عندما يُحاولُ تونتو ان يَكُونَ بطل.
    Yetişkin erkeğin ağlamasından nefret ederim. Open Subtitles أَكْرهُ لرُؤية نَما بكاءَ رجلِ.
    Merakta bırakılmaktan nefret ederim, bilirsin. Open Subtitles أَكْرهُ أَنْ أُتْرَكَ في الظلامِ.
    - Denemekte fayda olacağına eminim. - Evet ama ben sirklerden nefret ederim. Open Subtitles " أنا أُحبُ أن أُجرّب " الكَلب المُتحرّك - أَكْرهُ السيركاتَ -
    Eğer bunlar askerse, generali görmeyi hiç istemem. Open Subtitles نعم، حَسناً، إذا هم الجنود، أنا أَكْرهُ رُؤية الجنرالِ.
    Orada, bir araba kapısında sallanmayı hiç istemezdim. Open Subtitles أتعرف يا رجل، أنا أَكْرهُ الصعود هناك هكذا وأكون معلقاً بباب سيارةِ
    Kitty, kolay bir çözümü varken seni böyle üzgün görmekten Nefret ediyorum. Open Subtitles بسيسة أَكْرهُ لرُؤية أنت تُزعجُ لذا متى هناك مثل هذا الحَلِّ السهلِ.
    Aptalca sorular sormayı sevmem ama onu tam olarak nerede dondurdun? Open Subtitles أَكْرهُ ان اسُال أسئلةِ غبيةِ، لكن أين بالضبط ضَربتَه ؟
    Niles operaya yalnız gitmekten nefret ettiğimi biliyorsun. Open Subtitles أوه، النيل، تَعْرفُ أَكْرهُ ذِهاب للأوبرا لوحده.
    Saddam'dan nefret ediyor. Open Subtitles أنا أَكْرهُ صدام.
    Demek istediğim, bir çok insandan nefret ettiğim kadar ondan nefret etmiyorum. Open Subtitles حَسناً أَنا فَقَطْ أَقُولُ، أنا لا أَكْرهُه بينما هريسة كما أَكْرهُ أكثر الناسِ.
    Bunu söylemek hoşuma gitmiyor ama kanunları çiğnemek eğlenceliydi. Open Subtitles أَكْرهُ لقَوله، لَكنَّه كَانَ نوعَ مثير، يَخْرقُ القانونَ مثل ذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus