Lütfen, bu gece zamanı geldiğinde, müsade et sana kanıtlayayım. | Open Subtitles | أرجوك دعيني أُثبت هذا لك فحسب عندما يأتي الليلة |
Briggs, Briggs, eğer masumsan bırak da kanıtlayayım, tamam mı? | Open Subtitles | بريجز، بريجز إن كنت بريئاً دعني أُثبت ذلك، حسناً؟ |
Lütfen, kazı onayını verin ve kanıtlayayım. | Open Subtitles | اسمحوا لي بالتنقيب ولسوف أُثبت هذا لكم |
Onun yanıldığını kanıtlamam gerekiyordu. | Open Subtitles | حسناً, كان لابد أن أُثبت أنه مُخطِأ |
Bu görev, benim nasıl bir insan olduğumu kendime kanıtlamam adına bir şans. | Open Subtitles | هذه المهمة ... هي النوع الذي أُثبت فيه لنفسي أيُ نوعٍ من الناس أصبحتُ |
Bu soruşturma ahlaksızca ve ben bunu kanıtladığımda kariyeriniz bitecek. | Open Subtitles | هذا التحقيق فاسد، وحينما أُثبت ذلك، ستنتهي مسيرتك المهنيّة! |
Ve endişelenme, Tracy'nin yanıldığını kanıtladığımda, | Open Subtitles | ولا تقلقي، عندما أُثبت بأن (تريسي) مخطئة، |
O zaman kendimi kanıtlayayım. | Open Subtitles | إذنْ اِسمح لي أن أُثبت نفسي. |
- kanıtlayayım mı? | Open Subtitles | أُثبت ذلك؟ |
Dünyanın yaşanılabilir bir yer olduğunu kanıtlamam gerek | Open Subtitles | يجب أنْ أُثبت إنّ الأرض صالحة للعيش |
kanıtlamam mı gerekiyor? | Open Subtitles | هل أُثبت ذلك ؟ |