Eğer sana bir sır verirsem Grace, kimseye söylemeyeceğine söz vermelisin. | Open Subtitles | إذا أُخبرُتك بسِرّ، اوعدنى ان لاتخبر به احد |
Peki ya sana bunu yapamayacağımı söylersem? | Open Subtitles | ماذا عَنْ لو أُخبرُتك أنا لا أَستطيعُ عْمَلُ ذلك،خير؟ |
Şayet niyetimi sana söyleyebilsem eminim ki yüzün kıpkırmızı olurdu. | Open Subtitles | إذا أُخبرُتك نواياي الحقيقيةَ. أَنا متأكّدُ أنها ستجعلك تَخْجلُين. |
sana gerçekleri söylüyorum. Tanrı adına yemin ederim ki gerçek. | Open Subtitles | إني أُخبرُتك الحقيقةَ الآن أَحْلفُ بالله |
Bu sana bahsettiğim arkadaş. | Open Subtitles | هذا الصديقُ الذي كُنْتُ أُخبرُتك عنه. |
-Evet tanıyorum. Hani sana arkadaşı Todd'dan bahsetmiştim ya. | Open Subtitles | تذكّرْ أننى أُخبرُتك حول صديقِه، تود؟ |
sana kasabadan gitmeni söylüyorum. | Open Subtitles | أُخبرُتك ان تتَرْك البلدةِ. |
sana 'bana pas ver' diyorum. | Open Subtitles | أُخبرُتك أن تمرر لي. |
sana söylüyorum yediğin yemeklerden Justine. | Open Subtitles | أُخبرُتك... انه الغذاءُ , جوستين. |
sana ne dediğimi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هَلْ تَتذكّرُ ما أُخبرُتك بة؟ |
Bütün bildiğimi sana anlatacağım. | Open Subtitles | أُخبرُتك بالذي عْرفت. |
sana söylüyorum, adamım... | Open Subtitles | أُخبرُتك يا رجل |