Kaptan burada, yerde vurulmuş. | Open Subtitles | أُردي على الأرضيـة هنـا |
Kaptan burada, yerde vurulmuş. | Open Subtitles | أُردي على الأرضيـة هنـا |
George kendi silahıyla vurulmuş görünüyor. | Open Subtitles | . فعلى مايبدو أن (جورج) أُردي بمسدسه الخاصّ |
Ben 13 yaşındayken babam gözlerimin önünde vuruldu. | Open Subtitles | أُردي أبي قتيلًا أمامي حين كنت بسِن الثالثة عشر |
O yüzden o can alıcı akşam, Mösyö Pace soğukkanlılıkla vuruldu. | Open Subtitles | لذا في تلك الليلة الحاسمة السيد "بيس" أُردي بدمٍ بارد |
Richmond vurulmuş. | Open Subtitles | (ريتشموند) أُردي. |
- John vurulmuş ama yara derin değilmiş. | Open Subtitles | -جون) أُردي فأصيب بجرح سطحيّ) . |
Baban bir 38'lik ile vuruldu. | Open Subtitles | . "لقد أُردي والدكِ بعيار "ثمانٍ وثلاثون |