"أُصدق أنك" - Traduction Arabe en Turc

• inanamıyorum

Bir binada oturup da, bütün komşularının hostes olduğuna inanamıyorum.
لا أُصدق أنك تعيش في مبنى كل جيرانك فيه مضيفات

Bu adamlara karşı kaybettiğine inanamıyorum.
بربك، لا أُصدق أنك هُزمت من هؤلاء الرجال

Burada içerken Skylar'ı getirdiğine inanamıyorum. Biliyorum, Morgan.
لا أُصدق أنك أحضرت سكايلر إلى هنا حيث نُجن و نثمل

"The New Yorker" dergisinde ödül kazanan hikayemden çalıntı yaptığına inanamıyorum.
لا أُصدق أنك قد سرقت قصتي الحاصلة على جائزة في مجلة ذا.نيو.يوركر

Çok güzel. Bunu senin yazdığına inanamıyorum. Harika.
انها جميله جداً , لا أُصدق أنك كتبتها انها رائعة

Televizyonda bu kadar güzel şey olmasına rağmen kitap okumana inanamıyorum.
لا أُصدق أنك تقرأين.. بينما هناك الكثير من البرامج الرائعه على التلفاز.

O kıza kaybolmasını söylediğine inanamıyorum.
لا أُصدق أنك منعت الفتاة مِن القدوم معنا

- Hala orada olduğuna inanamıyorum.
-لا أُصدق أنك لازلت تُشير إلى هذا الموضوع

Veronica'nın sevgilisine sövdüğüne inanamıyorum.
لا أُصدق أنك سببت حبيب فيرونيكا

Barney! Evleneceğine inanamıyorum. Ne kadar da çabuk büyüdün.
بارني), لا أُصدق أنك ستتزوج) لقد كبرت بسرعة

- Bana aptal dediğine inanamıyorum.
-لا أُصدق أنك نعتني بالمحرومة عاطفياً

Onu aradığına inanamıyorum.
لا أُصدق أنك اتصلت بها

Seçimlere bir hafta kala David Clarke'ı konuşmaya kattığına inanamıyorum.
لـاـ يُمكنني أن أُصدق أنك ذكرت (ديفيد كلارك)، في حوار قبل أسبوع من الإنتخاب.

Bunu yaptığına inanamıyorum.
لا أُصدق أنك قد فعلتها.

Beni desteklemediğine inanamıyorum, Bryce!
(لا أُصدق أنك لا تدعمني في ذلك يا (برايس

Peggy'ye sorun olmadığını söylediğine inanamıyorum.
لا أُصدق أنك قلت " لـ (بيجي) " لا مشكلة