Evet, dün gece mesajları duydu ve bana bir altılı aldı. | Open Subtitles | لقد سمعت الرسائل البارحة إبتاعت لى بيرة |
- Hayır? Hmm. O zaman neden Pacific'te ev aldı? | Open Subtitles | - لا؟ إذاً لما إبتاعت ملكيه على المحيط الهادي؟ |
Gitmeden önce bu televizyonu aldı. | Open Subtitles | إبتاعت هذا التلفاز قبل أن ترحل |
Haziranın on ikisinde Phoenix'ten Oahu'ya bilet almış. | Open Subtitles | لقد إبتاعت تذكرةً من "فينيكس" إلى اواهو" في الصيف الماضي ، في الـ12 من يونيو" |
Öğretmen maaşı ile mi almış bunları? | Open Subtitles | هل إبتاعت هذه من مرتبها؟ |
Öğretmen maaşı ile mi almış bunları? | Open Subtitles | هل إبتاعت هذه من مرتبها؟ |
Ona yazmalarını geri çevirince, silah aldı. | Open Subtitles | عندما صد محاولاتها إبتاعت مسدس |
Şuan uçakta ... Bayan Antoinette ona bilet aldı. | Open Subtitles | أنه على متن طائره السيده( أدوين) إبتاعت له تذكره |
kesinlikle harika. --(Gülüşmeler) Dört yaşından beri yazmayı çok seviyorum, altı yaşıma geldiğimde, annem bana içinde Microsoft Word olan laptop aldı. | TED | (ضحك) أنا أُحب الكتابة مذ كنت في الرابعة من عمري وعندما بلغت السادسة إبتاعت لي والدتي كمبيوتراً شخصياً ونسخة من " ميكروسوفت ورد " |
King's Bay'de durduklarında Jordan hamilelik testi almış. | Open Subtitles | قالت أن (غوردن) إبتاعت إختباراً للحمل "خلال توقفهم في "كينغز باي |
Bluzu, Ashland Caddesi'ndeki Sunshine İkinci El Ürünler Dükkanı'ndan satın almış. | Open Subtitles | (لقد إبتاعت القميص من متجر " صان شاين التوفيري " في جدية (أشلند |
21:54'de kalkan bir uçağa bilet almış. | Open Subtitles | إبتاعت تذكرة طيارة تغادر 9: |