Ne cüretle buraya gelip bana şantaj yapmaya kalkarsın! | Open Subtitles | كيف تجرؤ أن تأتي إلى هنا وتحاول إبتزازي ؟ |
Onun aracında olmamın tek sebebi bana şantaj yapmaya çalışması. | Open Subtitles | السبب الوحيد لكوني في سيّارتها، لأنّها كانت تحاول إبتزازي. |
Bunların düzmece olduğunu öğrenince bu pislik bana şantaj yapmaya çalıştı. | Open Subtitles | هذا الوغد حاول إبتزازي بعدما عرف بأمر المكيدة. |
Zahmet etme. bana şantaj yapmaya çalışan ilk kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لا تتعبي نفسكِ لستِ أول شخص يحاول إبتزازي |
Eğer bana şantaj yapmaya kalkarsan işe yaramayacak. | Open Subtitles | لو كنت تحاول إبتزازي فلن تفلح |
bana şantaj yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت تحاول إبتزازي. |
Oğlum bana şantaj yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إبني يحاول إبتزازي |
Son anda vazgeçip bana şantaj yapmaya kalkmazsınız | Open Subtitles | أنت لن تستدير ويحاول إبتزازي. |
Dixon'ı korumamla ilgili bana şantaj yapmaya çalıştı. | Open Subtitles | حاولوا إبتزازي لحمايتي ديكسون |
Sonra gidip, bana şantaj yapmaya kalktı. | Open Subtitles | ثم ذهب، يُحاول إبتزازي |
Şehri soymaya ve bana şantaj yapmaya kalkıştı. | Open Subtitles | حاولت سلب المدينة و إبتزازي. |
bana şantaj yapmaya kalktı. | Open Subtitles | حاول إبتزازي |