Güzel bir gülüşün var dostum. Daha sık kullanmalısın. | Open Subtitles | أصبحت إبتسامتك لطيفة، يا رجل يجب أن تستخدمها أحياناً. |
# Gözlerin öyle parlak # # parlak parlak ki # # gülüşün, tebessümün geceyi aydınlatır # | Open Subtitles | عيونك جداً مشرقة مشرقة ، مشرقة و إبتسامتك .. |
"Bin gezegenden çocuklar öldürürüm sadece gülümsemeni görmek için." bu hayatımda duyduğum en romantik şey, | Open Subtitles | أود قتل أطفال ألف كوكب فقط لأرى إبتسامتك هذا أكثر شيء رومنسي سمعته |
Evet, ben de senin gülümsemeni özledim. Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | نعم , نعم و أنا أفتقد إبتسامتك أيضا ما الذي تفعله ؟ |
Gülüşünü de seviyorum. | Open Subtitles | وأنا أحبّ إبتسامتك أيضا. |
Bir daha bana güldüğünü görmeyeyim! | Open Subtitles | تضحك على مرة أخرى وإلا سأدخل إبتسامتك هذه فى حنجرتك |
Senin gülüşünde kesinlikle yanlış bir şey var. | Open Subtitles | بالتأكيد هناك شيئا خاطئا في إبتسامتك! |
Aile fotoğrafında çıkacaksın, bu yüzden sahte gülüşünün hakkını versen iyi olur. | Open Subtitles | سوف تُصبح في صورة العائلة، لذا من الأفضل أن تكون إبتسامتك الزائفة مثاليّة. |
Etkileyici bakışların, utangaç Gülümsemen ve yalnızca bana açılabildiğini söylemen? | Open Subtitles | أعنى ، بعيونك اللطيفة و إبتسامتك الخجولة و قدرتك على الكلام بشكل مفتوح معى فقط ؟ |
Çünkü insanlar ne kadar harika bir annen olduğunu gülümsemenin büyüklüğüyle ölçerler. | Open Subtitles | لأن الناس يعرفون مدى أمومتك بحجم إبتسامتك |
gülüşün, umutsuz bulutlarımı kırıp beni aydınlatan bir güneş gibi. | Open Subtitles | إبتسامتك كأنها أشعة الشمس . تخترق غيوم بؤسي |
Her zaman benimleydin, cesaretin, gülüşün, | Open Subtitles | لقد كنت دائما معي شجاعتك، إبتسامتك |
Asıl inanılmaz olan senin gülüşün. | Open Subtitles | إبتسامتك غير قابلة للتصديق جدا. |
Sırf gülüşün burayı aydınlatıyor diye. | Open Subtitles | فقط من أجل إبتسامتك التى تضىء المكان |
Sana o lanet gülümsemeni izleteceğim. Çünkü oraya girdikten sonra artık gülümsüyor olmayacaksın. | Open Subtitles | و سأريك , و سأريك إبتسامتك اللعينة لأنك لن تكونى تبتسمين وقتها |
Mavi renk gözlerini ortaya çıkarır ama beyaz renk ise gülümsemeni. | Open Subtitles | دعيها تمزقني الأزرق سيرز عينيك لكن الأبيض يبرز إبتسامتك |
Gece yastığa başımı koyduğumda tatlı gülümsemeni düşünüyorum. | Open Subtitles | عندما أخلد إلى النوم ليلاً أفكر في إبتسامتك الرائعة |
"Gülüşünü düşünmeden duramıyorum." | Open Subtitles | مازلت أفكر فى إبتسامتك |
- Gülüşümü. - Evet, Gülüşünü. | Open Subtitles | إبتسامتي - أجل، إبتسامتك - |
Düz burun! Hiç kimse sana çok güzel güldüğünü söylemedi mi? | Open Subtitles | ألم يخبرك احد من قبل أن إبتسامتك علي مايرام |
O bebeği beşiğine koyduğum zaman nasıl güldüğünü hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | لازلت أتذكر إبتسامتك عندما وضعت الدمية في مهدّك |
Tek gülüşünde... | Open Subtitles | نظرة واحدة إلى إبتسامتك |
# Görebiliyorum bunu gülüşünde # | Open Subtitles | *أستطيع رؤية ذلك فى إبتسامتك* |
gülüşünün güzelliğini hatırlatacağız Su bile dökemez eline o cılız | Open Subtitles | لا يمكنها حمل شمعة لجمال إبتسامتك |
Seni kıskanıyor, çünkü senin Gülümsemen kalıcı, ama o yalnızca mutluyken gülebiliyor. | Open Subtitles | إنه يغار منك لأن إبتسامتك دائمة أما إبتسامته فلا تحدث إلا عندما يكون سعيداً |
Milyon dolarlık gülümsemenin sana, ...hayatın arka kapısından geçiş hakkı vereceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد أن إبتسامتك الباهظة ستمنحك دخول كامل إلى كواليس الحياة |