"إبتلع" - Traduction Arabe en Turc

    • yutmuş
        
    • yuttu
        
    • yut
        
    • yuttuğunu
        
    • yutuyor
        
    • yutturulmuş
        
    Peki gizli şeyler içeren bir mikroçipi yutmuş ve CIA yakalayamadan düşman güçlerince öldürülmüş bir ajana ne dersiniz? Open Subtitles ماذا عن جاسوس قد إبتلع شريحة بيانات فائقة السرّية الذي قتلتُه قوّات العدو قبل أن تقبض عليه وكالة الإستخبارات المركزيّة؟
    Ölümcül seviyede çakmak gazı yutmuş. Open Subtitles عندما لم تكن تُراقبه. إبتلع جرعة قاتلة من سائل الإشتعال.
    Yemek için o kadar acele etti ki, yanlışlıkla köftelerden birini bütün olarak yuttu. Durumu çok kötüydü! Open Subtitles انه كان متحمس جدا، انه عرضيا إبتلع واحد بالكامل
    Bana saldırırken dilini yuttu. Open Subtitles لقد إبتلع لسانه لا إرادياً أثناء مهاجمته إياي
    Hayır, Luc, Öğrendiklerimden dolayı mutlu değilim. yut, adamım. Open Subtitles لا, لوس لست سعيدة لأعرف إبتلع يا رجل
    Bu kişiden sıçramış bir parça yuttuğunu söyledi. Open Subtitles قال أنّه إبتلع شيئا عندما تناثرت عليه أجزاء الجثة.
    Bir hırsız zorla dairemize giriyor söz yüzüğünü yutuyor sonra da kahve sehpamıza kakasını yapıyor? Open Subtitles لص إقتحم شقتنا إبتلع خاتم وعدك و تغوطه على طاولة القهوة
    Sırf orada olduğunu ispatlamak için ölmeden önce parayı yutmuş. Open Subtitles لقد إبتلع المال قبل أن يموت لكي يتبث أنه كان هناك.
    Tanrım! Dilini yutmuş. Open Subtitles يا إلهي, لقد إبتلع جزءً من لسانه
    Sakinleştirici şişesinin tümünü yutmuş. Open Subtitles لقد إبتلع قنينة كاملة من الخمر
    En azından bir banknot yutmuş, sonra midesinden almışlar. Open Subtitles إبتلع على الأقل ورقة نقدية كاملة
    Anlaşılan Brütüs ona verdiğim radyonun pillerini yutmuş. Open Subtitles "بروتس" إبتلع بطاريات المذياع الذي أعطيناه له
    Adamın biri bütün bir lades kemiği yutmuş. Open Subtitles رجلٌ إبتلع عظم ترقوته كامله
    Bir paket uyuşturucu yuttu. Open Subtitles هو إبتلع للتو كيس من المخدّرات
    Afgan keşif kolundaki yapısal hasarın aldığı şekli analiz ettiğimizde Zafar da ortalama 0.5 kilogram yuttu. Open Subtitles تحليل الدمار الهيكلي من القاعدة الأفغانية "زفار" إبتلع نصف كيلو أيضًا هذا يعني أن "إبراهيم"
    O bina az önce bir dakikada 12 ajanı yuttu. Open Subtitles ذلك المبنى إبتلع 12 من العملاء في دقيقة
    O bina az önce bir dakikada 12 ajanı yuttu. Open Subtitles ذلك المبنى إبتلع 12 من العملاء في دقيقة
    Hiçbirisi Çiğne ve yut'a gidip neler olduğunu öğrenmeye cesaret edememiş. Open Subtitles و لم يجرأ أحد على العودة إلى الذي مضغ و إبتلع لمعرفة ما حدث له . كانوا خائفين جداً .
    İlaç firmalarının propagandalarını hap diye yut. Open Subtitles إبتلع الشركات الصيدلية
    Bebeğin, anahtarı yuttuğunu doğruladık. Open Subtitles أثبتنا أنْ الطفل إبتلع المفتاح حقًا
    8 tane yuttuğunu söylemişti. Open Subtitles قال بأنّه إبتلع ثمانية.
    Musa'nın yılanı ötekileri yutuyor. Open Subtitles ثعبان موسى إبتلع كل الثعابين الأخرى
    Tam anlamıyla boğulmadan önce 2 litre yutturulmuş olabilir. Open Subtitles من المحتمل بأنّه قد إبتلع ما يصِلُ إلى لِترين قبل أن يموت مخنوقاً بالطّبع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus