MS: İnsanların Koltuk altlarına sürdükleri bir şeyi teknoloji ile tanımlamak istemezsiniz. | TED | أم أس: التكنولوجيا ليست الطريقة التي تريد أن تصف بها شيئا شخص ما وضع في إبطه |
Koltuk altlarında veya kasıklarında bir hassaslık olduğundan bahsetti mi? | Open Subtitles | هل اشتكى من قبل بحساسية تحت إبطه أو بالفخذ؟ |
Koltuk altındaydı. | Open Subtitles | توأمانِ تحت إبطه, ولكنَّه لم يبدو وكأنَّه توأمٌ متكامل |
Sol Koltukaltı tüysüz Komünist: 4 | Open Subtitles | و شيوعي ليس عنده شعر في إبطه الأيسر |
Koltukaltı tüyleri çıkana kadar beklemesini söyle. | Open Subtitles | أخبريه أن ينتظر حتى ينمو شعر إبطه. |
Şu buz küplerini Koltuk altına koy da göreyim dedim. | Open Subtitles | تحدّيته أن يضع مكعبات الثلج تحت إبطه |
Ortalama bir insan Kendi Koltuk altını yalayabilirmi? | Open Subtitles | هل يستطيع الإنسان العادي أن يلعق إبطه ؟ |
Koltuk altını yalayıp tüm yemeğimi ve tatlımı yedi. | Open Subtitles | ♪ لعق إبطه ♪ ♪ ثم اكل عشائي و حلوياتي ♪ |
Steve'in Koltuk altında hep sarı bir leke var ve onunla çıksam Nickelback albümlerini sıralamasını dinlerdim. | Open Subtitles | حسناً, تعلمين ماذا؟ ستيف), لديه لطخة) صفراء حول إبطه و من ثم أود أن أنصت إليه و هو يُصنف ألبومات "نيكل باك" |
Koltuk altını koklamaktan daha ilham verici bir şey umuyordum ama bu Matty'nin hep yaptığı bir alışkanlığıydı. | Open Subtitles | كنتُ آمل أن يقوم بشيء أكثر إلهاماً مثل شم إبطه لكن (ماتي) كانت عادة أن يقوم بذلك |
Birini Koltuk altını tıraşlarken gördüm. | Open Subtitles | رأيت أحدهم يحلق إبطه. |
Bir balon gibi patlayana kadar onun terli Koltuk altında sıkışıp kalmıştım. | Open Subtitles | وكنت عالقة في إبطه المتعرق... إلى أن انتفخ كالبالون وإنفجر! |
- Sen onun Koltuk altı gibisin. | Open Subtitles | -أنت تشبه إبطه |