Biliyor musun, satranç oyunumdan beni kasıtlı bir şekilde uzak tutmaya çalıştığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | حسناً، أتعلمين؟ بدأتُ أشعر وكأنكِ تتعمّدين إبعادي عن مباراتي في الشطرنج |
Söylediklerini düşündüm ve umarım beni sadece kendi iyiliğim için uzak tutmaya çalışıyorsundur. | Open Subtitles | أخذتأفكرفيماقلتهو... وتمنيت أن تكون تحاول إبعادي لأجلي |
Kovsanız da geleceğim. | Open Subtitles | حاولي إبعادي عن الأمر فحسب |
Kovsanız da geleceğim. | Open Subtitles | حاولي إبعادي عن الأمر فحسب |
Daha iyi bilmesem beni çeşmeden uzaklaştırmaya çalıştığını sanırdım. | Open Subtitles | إن لم أكن أعرف على نحو أفضل، لاعتقدت أنكِ تحاولين إبعادي عن هذه النافورة |
Bir şeyler beni uzaklaştırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هنالك شيء حاول إبعادي عن هنا |
Beni ofisinizden çıkartabildiğiniz için ben de sizi tebrik ederim. | Open Subtitles | أهنئك على إبعادي عن مكتبك. |
Ben de, beni ofisinizden çıkartabildiğiniz için sizi tebrik ederim. | Open Subtitles | -أهنئك على . إبعادي عن مكتبك. |
Catherine, neden beni yatak odamdan uzak tutmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | (كاثرين)، لمَ تُحاولين إبعادي عن غُرفة نومي؟ |
Deb'den beni bu yüzden mi uzak tutmaya çalıştın? | Open Subtitles | -ألهذا السبب تريدين إبعادي عن (دِب)؟ |
Beni Deb'den uzak tutmaya çalışıyordun. | Open Subtitles | تحاولين إبعادي عن (دِب) |
Beni davadan uzaklaştırmaya mı çalışıyormuş? | Open Subtitles | كانت تحاول إبعادي من القضيه ؟ |
Lana beni onun peşinden uzaklaştırmaya çalıştı. | Open Subtitles | لانا) كانت تحاول إبعادي عن أثره) |