| Aynen. Başladığı zaman onu burada tutmak zorundayız. | Open Subtitles | بالضبط , عندما تبدأ علينا إبقاؤه هنا |
| Senin işin onu burada tutmak. | Open Subtitles | مهمتكِ هي إبقاؤه هنا |
| Dostum onu tüm gece burada tutamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا إبقاؤه هنا طوال الليل |
| Onu sonsuza kadar burada tutamayız. Düşünmemiz gereken şeyler var... | Open Subtitles | لا يمكننا إبقاؤه هنا إلى الأبد ربما علينا التفكير... |
| Ne iş çevirdiğini bilmiyorum ama onu burada barındıramayız. | Open Subtitles | لا أعرف ما يدبّر ولكن لا يمكننا إبقاؤه هنا |
| Bunun doğru olmadığını biliyorsunuz, onu burada seninle birlikte tutmak. | Open Subtitles | تعرفين بأن هذا غير صحيح إبقاؤه هنا معكِ |
| Öğleden sonraya kadar onu burada tutabilirler. | Open Subtitles | اذاً ، يمكنهم إبقاؤه هنا حتى غداً ظهراً |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 