"إبنتهم" - Traduction Arabe en Turc

    • kızları
        
    • kızlarını
        
    • kızlarının
        
    • çocuklarının
        
    • kızlarıymış
        
    kızları Nadya, tesettüre ve başını örtmeye karar vermiş. Open Subtitles إبنتهم نادية قررت أن تلبس الحجاب أو غطاء الرأس
    kızları Consuela'nın üç hafta önce kaybolduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون بأن إبنتهم مفقودة قبل ثلاثة أسابيع
    Öncelikli endişelerinin kızları olduğunu sanıyordum. Open Subtitles عملهم في مكان آخر قد أعتقد أن إبنتهم هي الإهتمام الأولي
    O zaman Morgan'ları tanıyorsunuz... ve kızlarını. Open Subtitles إذا أنت تعرفين عائلة مورجان و إبنتهم ؟ هل تعرفين إبنتهم ؟
    Söz veriyorum. Anne baba kızlarını hapisten kefaletle çıkarmazsa ne işe yarar? Open Subtitles لما الأبوان لو لم يخرجوا إبنتهم وأصدقاءها من السجن
    Eğer kızlarının ve arkadaşlarının hapisten çıkmaları için Open Subtitles لما الأبوان لو لم يخرجوا إبنتهم وأصدقاءها من السجن
    Onları saklıyorum. kızları yaşıyor. Doktor DNA'ları değiştirmiş. Open Subtitles إني أخبأهم ، إبنتهم حيه الطبيب زور نتيجة التحليل
    Eyaletteki çocuğunu kaybeden her aile burada kızları burada sanıyorlar. Open Subtitles كل الأهالي الذين لديهم إبنة مفقودة في الولاية موجودين في الخارج يظنون أن لدينا إبنتهم
    - Seninle bir darılıp bir barışıyorduk onlar da evlenmemiş kızları hakkında fazlasıyla endişe ediyorlardı. Open Subtitles أنا وأنت كنا نذهب ونعود كثيراً وهم شعروا بالقلق على إبنتهم الغير متزوجة
    Hayatlarını yaşadılar ve bu sırada kızları dışarıda yağmur altında acı ve çaresizlik içinde yapayalnız dolaşıyordu. Open Subtitles عاشوا حياتهم بكل بساطة ، كل ذلك فيما كانت إبنتهم تجوب الشوراع تحت المطر متألمة وحيدة
    İngiliz bir çift ve 15 yaşındaki kızları. Open Subtitles زوجان فرنسيان مع إبنتهم عمرها 15
    Simmons öldü. kızları da kaçırıldı. Open Subtitles الزوجان " سيمونز " قد ماتوا و إبنتهم تم إختطافها
    Yakın zamanda kızları Dara'yı kaybettiler. Open Subtitles -كلا, لا أعرفهم. مؤخّراً, فقدوا إبنتهم, دارا.
    Evet, ama onlara üniversitenin ve özellikle benim kızlarını koruma konusunda çuvalladığımızı açıklamalı ve özür dilemeliyim. Open Subtitles نعم ، ولكن يجب علىّ الإعتذار ومن ثم التفسير لهم كيف للجامعة وأنا بشكل محدد قد فشلنا فى حماية إبنتهم
    kızlarını istemeye gelenleri kapı dışı mı ediyorlardı yani? Open Subtitles ذلك يعني أنهم وضعوا إبنتهم الخاطبة أمام الباب؟
    kızlarını alıyorsam, en azından oğullarını onlara geri vermeliyim. Open Subtitles يجدر بي على الأقل إرجاع إبنهم، إن كنت سأخذ إبنتهم.
    Neden kızlarını tanımıyorlar? Open Subtitles أبواى لا يعرفوا إبنتهم على الإطلاق
    Tüm ülke mutluydu, ta ki güneş batıncaya kadar, ancak, kızlarının, onu her gece etkisi altına alan korkunç bir büyüyle lanetlendiğini gördüler. Open Subtitles وفي أنحاء البلاد عمت السعادة حتى غربت الشمس ورأوا أن إبنتهم قد لعنت بتعويذة سحرية مخيفة
    Bir daha bu ladar ucuz kurtulamayacağını ve kızlarının da peşine düşeceğini söyledi. Open Subtitles قال أنهُ لن يتساهل المره القادمة وأنّه سيسعي خلف إبنتهم أيضاً
    Ve eğer sen buradaki babaların herhangi birisinin kızlarının doğum gününü unutabileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun ve çıkıp onların kızlarına nasıl pastalar aldığını görebilirsin. Open Subtitles ولو ظننت أن كل أب بالخارج ،قد ينسون عيد ميلاد إبنتهم حينها عليك أن تخرج وترى مالذي يجلبونه كتعويض
    Para 18:00'de teslim edilir. 18:01'de çocuklarının öldüğünü söyleyin. Open Subtitles ستسلمون الفدية عند تمام الساعة السادسة وعند الساعة الـ 6 والدقيقة أخبريهم أن إبنتهم ميتة
    Genç kızı, kendi kızlarıymış gibi sevdiklerinden bunu kabul ederler. Open Subtitles وقد بدأوا في أن يحبوها مثل إبنتهم ولقد وافقوا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus