| Yolun aşağısında oturuyorum. Karım beni aradı ve şeyi kontrol etmemi... | Open Subtitles | أعيش في نهاية الطريق إتصلت بي زوجتي وقالت أريد أن تتفقد |
| Evet, sonra beni aradı ve sesinin sarhoş gibi geldiğini söyledi. | Open Subtitles | نعم ، بعدها إتصلت بي و أخبرتني بأنك تبدو سكران |
| Her neyse, beni aradı ve görünüşe göre eski kocasıyla işler yolunda gitmedi. | Open Subtitles | على كل حال إتصلت بي وعلى ما يبدوا أن الامور ليست على ما يرام بينها وبين زوجها السابق |
| Neden beni aradın LAPD yerine? | Open Subtitles | إذاً لماذا إتصلت بي بدلاً من شرطة لوس أنجلس؟ |
| beni aradın ve gelip, seni kurtarmam gerektiğini söyledin. | Open Subtitles | لقد إتصلت بي صارخاً من أجل ان أنقذك لأنك تمتلك بطاقة لدخول المتنزه |
| Sana söylemem doğru mu bilmiyorum ama Christine beni aradı. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا علي أن أخبرك , ولكن كرستين إتصلت بي |
| Beş dakika sonra beni aradı çikolatalı sütü aldığını ve eve doğru geldiğini söyledi. | Open Subtitles | لاحقاً، بعد خمس دقائق إتصلت بي لتُخبرني بحصولها على حليب الشوكولاتة وعودتها للمنزل |
| Dün gece beni aradı, buralarda olduğunu ve beni görmeye ihtiyacı olduğunu söyledi ama yemin ederim ki, yalnızca benden sonsuza kadar uzak kalmasını söylemek için dışarı çıktım. | Open Subtitles | إتصلت بي ليلة الأمس وقالت إنها قريبة من الحي واحتاجت لرؤيتي ولكني أقسم لقد خرجت فقط لأخبرها من إنها يجب |
| Dün beni aradı ve biraz temiz hava almak istiyorum dedi. | Open Subtitles | إتصلت بي أمس و قالت إنها ترغب فى الحصول على هواء منعش. |
| Ofiste bir kadın beni aradı ve babamı ellerinde tuttuklarını ve istediklerini yaptığım sürece güvende olacağını söyledi. | Open Subtitles | إتصلت بي إمرأة في المكتب والتي أخبرتني بمكان إحتجازهم لأبي وأنهُ سيكون بأمان |
| Geçen gün beni aradı. Central Park'taki Atlı Karınca'nın oraya gömdüğü madalyonu bulmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد إتصلت بي اليوم السابق كانت تحاول إستخراج هذه القلادة |
| Evet, bu sabah beni aradı, iyi olduğumdan emin olmak istemiş. | Open Subtitles | نعم ، إتصلت بي هذا الصباح ... أرادت التأكُد أنني بخير |
| Kayıt:Merhaba, benim adım Ray, ve dün kızım beni aradı çünkü işi ile ilgili sebepler yüzünden çok stresliydi sonuçta kendini haksızlığa uğramış hissediyordu. | TED | تسجيل: مرحبا, أسمي راي, وبالأمس إتصلت بي إبنتي لأنها كانت منهكة. بسبب أشياء كانت تحدث في وظيفتها والتي اعتبرتها غير عادلة حقا. |
| Önce o çıkma teklif etti. beni aradı. | Open Subtitles | هي من طلبت مواعدتي أولاً، هي إتصلت بي |
| Dün sarhoşken beni aradın ve gruba söylemememi istedin ki bu arada söylemedim. | Open Subtitles | إتصلت بي الليلة الفارطة وأنت ثمل ،وطلبـــت من ألاّ أخبر المجموعة |
| beni aradın ve Dewey Crowe'un yerini bildiğini iddia ettin. | Open Subtitles | الآن إتصلت بي تزعم أنك " تعرف مكان " ديوي |
| Teşekkürler, beni arayan sendin. Ne oldu? | Open Subtitles | .شكراً. لقد إتصلت بي كيف الحال؟ |
| Cinayeti sen bildirdin. Sonra da beni çağırdın. | Open Subtitles | أنت بلغت عن الجريمة ثم إتصلت بي |
| Ben mi uyduruyorum yoksa iki hafta önce konuşmak için beni Arizona'dan mı aradınız? | Open Subtitles | هل أنا أتخيل الأمور أم أنك إتصلت بي من " آريزونا " قبل أسبوعين للتحدث |
| Pardon, cehennem buz filan mı tuttu yoksa Beyaz Çikolata popon mu beni arıyor? | Open Subtitles | أنا آسفة، لكن هل تجمدت الجحيم للتو أو أن مؤخرة الشوكولاطة البيضاء إتصلت بي للتو؟ |
| Bana telefon etti. | Open Subtitles | لقد إتصلت بي . لقد هاتفتني |
| Beni aradığına çok memnunum. | Open Subtitles | أنا سعيد ، لأنك إتصلت بي |
| - Beni aradığında, ben de Elkins'i ve patronlarını aradım. | Open Subtitles | عندما إتصلت بي ، إتصلت أتا بـ إلكينز و رؤسائها |