Bir suçlamada bulunmayacağım. | Open Subtitles | أنا لَنْ أُوجّهَ إتّهامات. |
O'Shay devlet avukatına bir tür numara yaptı, suçlamada bulunmayacak. | Open Subtitles | (أوشاي) عمل مثل هذا العدد على المدعي العام، هو لَنْ يُوجّهَ إتّهامات |
Bu dosyada ciddi suçlamalar var. | Open Subtitles | ' سبب هناك بعض الجدّي إتّهامات في هذا الملف. |
Ve bu ne kadara mal oldu? Bunlar gerçekten beni endişeye sokan, haksız suçlamalar. | Open Subtitles | تلك أنوع إتّهامات لا مبرّر لها ذلك حقّاً يُقلقني |
Hatta bölge savcısının dolandırıcılık suçlamasında bulunması için uğraşmış. | Open Subtitles | حاول حتّى جعل مكتب المدّعي العام توجيه إتّهامات بالتزوير |
Bodaway Macawi'ye karşı beni kaçırdığı için suçlamada bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد قرّرتُ توجيه إتّهامات ضد (بوداواي ماكاوي) لخطفي. |
Gizli operasyonun bir parçası olarak arkadaşlarımızdan bir tanesi, Patrick Jane hakkında casusluk yapabilmesi amacıyla bazı suçlamalar tezgâhlanmıştı. | Open Subtitles | كجزء من عمليّة التمويه، واحد من عملائنا، (باتريك جاين)، تمّ تلفيق إتّهامات جنائيّة ضدّه من أجل الدخول بعمليّة سريّة، |
suçlamalar düşene kadar gündemde olacaktır. | Open Subtitles | -يسري على الفور، وستُوجّه إليكِ إتّهامات مدنيّة وجنائيّة . |
Evet, ona karşı saldırı suçlamasında bulunduğunuz tarihten bir gün sonra öldürülmüş. | Open Subtitles | أجل، لقد قُتل بعد يومٍ من رفعك إتّهامات بالإعتداء ضدّه. |
İki gün önce Bram Stoker adında birisi ona karşı saldırı suçlamasında bulunmuş. | Open Subtitles | تمّ رفع إتّهامات بالإعتداء ضدّه قبل يومين بواسطة (برام ستوكر). |