Ve bu şimdiye kadar içinde bulunduğumuz en heyecanlı macera. | TED | وهذه هي المغامرة الوحيده الأكثر إثاره لنا حتى الآن. |
Sanırım bu hayatımın en heyecanlı anları. | Open Subtitles | أَعتقد أن ذلك سيكون أكثر الاوقات إثاره فى حياتِي |
Bu iş daha da heyecanlı bir hal alırsa, beni çekiciyle çıkarmak zorunda kalacaklar! | Open Subtitles | وإذا أصبح ذلك أكثر إثاره أعتقد بأنهم سيضطروا إلى جرَى إلى خارج الكشك |
Onu hiç duymamıştık, ancak bu okul en heyecan verici ve büyüleyici... programa sahipti. | Open Subtitles | لم نكن قد سمعنا عنها قط لكنها كان لديها البرنامج الأكثر إثاره الأكثر تحدى |
Hadi ama çocuklar. Bu çok heyecan verici. Benim için sevinin. | Open Subtitles | ...هيا يارفاق ، هذه إثاره اظهرو لي السعاده |
Sen ve Bay Lombard sonu daha ilginç hale getirdi. | Open Subtitles | أنت و مستر لومبارد جعلتما النهايه أكثر إثاره |
Söz. - Bu en heyecanlı gece değil mi ya? | Open Subtitles | أليست هذا أكثر الليالى إثاره على الإطلاق |
İnternetten. Sadece oyunları biraz daha heyecanlı hale getiriyor. | Open Subtitles | إنه يجعل المباراة أكثر إثاره بعض الشيء |
8 tur gitti ve heyecanlı bir yarıştan halen uzaktayız. | Open Subtitles | تبقى 8 جولات، والسباق يصبح أكثر إثاره. |
Ne heyecanlı. | Open Subtitles | يالها من إثاره. |
Bu parti gittikçe heyecanlı olmaya başlıyor. | Open Subtitles | اصبحت هذه الحفله اكثر إثاره |
Hayır heyecanlı bir şey yoktu. | Open Subtitles | لا لم تكن هناك أي إثاره |
Ne kadar heyecan verici. | Open Subtitles | يالها من إثاره. ماذا تعتقد .. |
Sırada, heyecan verici mükemmel bir gösterimiz var. | Open Subtitles | والآن لنبدأ بأكثر العروض إثاره... |
Neden daha ilginç hale getirmiyoruz, Binbaşı? | Open Subtitles | لما لا نزيد اللعب إثاره ؟ |