Hayır, sadece bir şey kanıtlamak istediğin için yapmak istemem. | Open Subtitles | لا أريد القيام بذلك فقط لأنك تريد إثبات شيء ما |
Belki benim jenerasyonumda bu farklı olabilir, ama ben hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilim. | Open Subtitles | ربما الأمر مختلف بالنسبه الى جيلي لكن ليس عليّ إثبات شيء |
Eğer bundan bahsederek bir şeyler kanıtlamaya çalışıyorsan kolay gelsin. | Open Subtitles | إذن, إن كنت تحاولين إثبات شيء ما بأخذ هذا فبارككِ الرب |
- Hiçbir şey kanıtlayamazsın. - Kanıtlamam gerekmiyor. | Open Subtitles | لا يمكنك إثبات شيء - أنا لا أحتاج إثبات - |
Bu kadar para yapan biri, her zaman birşeyler kanıtlamaya çalışır... | Open Subtitles | أيّ شخص يصنع هذا القدر، يحاولون دائمًا إثبات شيء. |
Hiçbir şey kanıtlayamazsınız! | Open Subtitles | لا يمكنك إثبات شيء |
Eğer ona bir şeyler ispatlamaya çalışıyorsan... - ...işe yaramayacak. | Open Subtitles | وإن كنت تحاول إثبات شيء له فلن ينجح ذلك |
Bu soruya bulabildiğim tek cevap... Sanırım bir şeyleri kanıtlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | والأجابة الوحيدة التي أتيت بها كانت أني كنت أحاول إثبات شيء |
Hiçbir şeyi kanıtlayamazlar. Bundan eminim. | Open Subtitles | لن يستطيعوا إثبات شيء حرصت على ذلك |
Bölge savcısı peşine düştü babama eziyet etti ama hiçbir şeyi ispatlayamadılar. | Open Subtitles | ومحاميو الولاية طاردوه لقد إضطهدوه ولم يتمكنوا من إثبات شيء |
Bir şey kanıtlamak istemiyorum. | Open Subtitles | انا لا أريد إثبات شيء ما |
Kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | وليس عليكَ إثبات شيء لأيّ كان |
Hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilim. | Open Subtitles | لست مجبرة على إثبات شيء |
Ona karşı ezildiğin için bir şeyler kanıtlamaya çalışıyorsun ve bu yüzden de hesabı ödeme ihtiyacı duyuyorsun. | Open Subtitles | تشعر بالرغبة في أخذ الحساب لأنك خائف منه وتريد إثبات شيء ما. |
Bir şeyler kanıtlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا احوال إثبات شيء |
- Hiç bir şey kanıtlayamazsın. | Open Subtitles | -لا يمكنك إثبات شيء |
Kendine birşeyler kanıtlamaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | إثبات شيء ما لنفسك |
bu haberi bitirerek bana kendisinin dürüst olarak göstereceğini düşünmüş herzaman birşeyler kanıtlamaya çalışıyor tüm bu olanlar Susie'nin opera sanatçısı olması birşeyler kanıtlamaya çalışıyor seçimden önceki gün başlık neydi biliyormusun | Open Subtitles | لقد ظن أن بإنهائه ذاك المقال سيثبت لى بأنه رجل صادق هو دائماً يحاول إثبات شيء ما كل هذه الأشياء حتى تصبح (سوزى) مطربة أوبرا |
- Hiçbir şey kanıtlayamazsınız! | Open Subtitles | لا يمكنك إثبات شيء |
Bir şeyleri kanıtlamaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول إثبات شيء ما هنا؟ |
Hiçbir şeyi kanıtlayamazlar. | Open Subtitles | حسنا، لا يمكنهم إثبات شيء. |
Hiçbir şeyi ispatlayamadılar. | Open Subtitles | لم يتمكنوا من إثبات شيء |