"إجباري" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunlu
        
    • mecburi
        
    • zorlayamazsın
        
    • zorla
        
    • zorunludur
        
    • zorluyor
        
    • zorlamaya
        
    • mecburidir
        
    • yaptıramazsın
        
    • zorlandım
        
    • zorlayabilir
        
    • zorlayabilirler
        
    • zorlayamazsınız
        
    Sokaktaki her polis yelek giyecek. zorunlu! Open Subtitles كل شرطي في الشارع يرتدي واقي الرصاص إجباري
    Bazı insanlarda depresyon bir çeşit zorunlu içe vurumdur. Open Subtitles بالنسبة لبعض الناس الإحباط شكل إجباري للإنطواء الذاتي
    Kullanımı, askerler, kurtarma ekipleri, kanun kuvvetleri için mecburi kılınmalı, diğer erkekler içinse şiddetle tavsiye edilmelidir. Open Subtitles وهو إجباري من أجل جنود الجيش وعمال الإغاثة ورجال تطبيق القانون ويوصى به بشدة من أجل الجميع
    Beni seninle gelmeye zorlayamazsın. Open Subtitles لا يُمكنك إجباري على الذهاب إلى أي مكان برفقتك
    Bağlantıları zorla kesme konusunda bir karar vermek zorunda kalacağız. Open Subtitles سيتوجب علينا إتخاذ القرار سريعاً حول إزالة الوصلات بشكل إجباري
    Kasetlerin incelenmesi, katilin psikolojik profilini keşfetmek için zorunludur. Open Subtitles ـ مشاهدة الأشرطة هي الآن مطلب إجباري لمن يرغب بالبدء في التنميط النفسي
    Sabah dokuzdan öğle yemeğine kadar avluya çıkmak zorunlu. Open Subtitles خروجهم للباحة أمر إجباري من التاسعة صباحاً إلى وقت الغذاء
    Devlet dokuz yıllık zorunlu eğitim vermektedir. Open Subtitles وتقوم الدولة بتنسيق برنامج تعليم إجباري لمن هم في عمر التاسعة.
    Ah, hiçbir öğrencinin portöyü karelerin ve dairelerin zorunlu çarpışması olmadan tam olmaz tabi! Open Subtitles لن تكتمل محفظة طالب فن بدون المربعات و الدوائر المتصادمة بشكل إجباري
    zorunlu emekliliğe çıkmama ramak kalmıştı ki sizinle çalışmak aklıma geldi. Open Subtitles كنت على شفا تقاعد إجباري عندما جاءتني فكرة محاولة حلّ قضايا معك.
    Halktan ileri gelenleri çağıracağım. Katılım mecburi olacak. Open Subtitles , سأدعو كل زعماء السكان المحليون . الحضور إجباري
    Genç Japon kızların yaşamında mecburi bir kutlama. Open Subtitles احتفال إجباري في حياة كل فتاة يابانية
    "Gelmek mecburi"nin anlamını biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تفهم معني كلمة "إجباري", أليس كذلك؟
    Beni bir şey yapmam için zorlayamazsın. Open Subtitles أنت لا تستطيع إجباري ليعمل أيّ شئ.
    Umrumda değil, Ve beni zorlayamazsın. -Ne yapıyorsun? Open Subtitles لا أهتم لذلك وأنت لا تستطيع إجباري
    Öylesine bir karmaşa olmuştu ki, bir sonraki limanda zorla gemiden indirilmiştim. Open Subtitles سبب ذلك ضجة كبيرة , لذا تم إجباري علي النزول بالميناء التالي
    Hayır, bana zorla yaptırmaya çalıştığın şey-- yanlış olan bu. Open Subtitles كلاّ، ما كُنت تُحاولين إجباري للقيام به، هذا هُو الخطأ.
    Ama uyuşturucu testi tüm personel için zorunludur. Open Subtitles لكن فحص المخدرات إجباري لجميع الموظفين.
    Beni de kendisi gibi piyanist olmaya zorluyor. Open Subtitles أنه يحاول إجباري لكي أصبح عازف بيانو، مثله.
    Beni sana olduğu gibi 'uygun' bir evliliğe zorlamaya çalışmayacağına söz ver. Open Subtitles عدني أنك لن تحاول إجباري للتزوج من رجل مناسب كما تم إجبارك
    Paris'te sokak ortasında yabancılarla zina yapmak mecburidir. Open Subtitles -في باريس , الزني في الشارع مع الأغراب شيء إجباري
    Şekerleme yapmak zorunda değilim ve sen de bunu yaptıramazsın! Open Subtitles ليس من الضروري أن آخذ قيلولة، لا يمكنك إجباري
    Gerçekten ancak buna zorlandım. Open Subtitles أنا حقا لا، لكن أنا إجباري إلى.
    Kalmam için zorlayabilir ama sevmem için zorlayamaz. Open Subtitles حسنٌ، يمكنه أن يجبرني على البقاء ولكن لا يمكنه إجباري على حبّ العمل
    Beni emekli olmaya zorlayabilirler ama bu bana sizinle uğraşmaya daha çok zaman verir. Sizi yakalayacağım. Open Subtitles يمكنهم إجباري على التقاعد لكن هذا سيمنحني فقط المزيد من الوقت لأتفرَّغ لكِ
    Beni hiçbir şeye zorlayamazsınız. Open Subtitles و سوف تحقّق لي ذلك لا يمكنك إجباري على فعل أي شيء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus