İyileşmek için uzaklara gittiğim için mi yoksa iyileşmek için sana ihtiyaç duymadığım için mi? | Open Subtitles | هل لكوني ذهبتُ بعد الشيء الذي أحتاجه حتى أشفى أو أنّ ذلك الشيء الذي إحتجته لم يكُن أنت ؟ |
Jason'dan her neye ihtiyaç duyduysam bunu vermeyi hep reddetti. | Open Subtitles | (مهما كان الأمر الذي إحتجته بشدة من (جايسون فإنه رفض منحي إياه |
Ben sadece arkadaşa ihtiyaç duyuyordum. | Open Subtitles | كل ما إحتجته هو صديقي |
Ona ihtiyacım vardı, Sarah. Şu an, bize hayattayken ettiğinden daha fazla yardım ediyor.. | Open Subtitles | إحتجته "سارة" إنه يساعدنا أكثر الأن أكثر مما فعل وهو حي |
Bu işlerden biraz anlayan eski moda bir Amerikalıya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | الذي إحتجته كان موضه قديمة أمريكية جيدة |
Tam da buna ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | هذا ما إحتجته تماماً. |
Ben sadece arkadaşa ihtiyaç duyuyordum. | Open Subtitles | كل ما إحتجته هو صديقي |
- İhtiyacım vardı. | Open Subtitles | -بوبي) لقد إحتجته ) |
İhtiyacım vardı. | Open Subtitles | إحتجته |
Ona ihtiyacım vardı Ian! | Open Subtitles | ! أنا إحتجته |