Oteldeki yardım kokteylinde. Şampanya içtik. | Open Subtitles | في حفلة التبرع في الفندق إحتسينا الشمبانيا |
Demek istediğim, geldiniz, kahve içtik. | Open Subtitles | أعني, أنت أتيت, و إحتسينا القهوة |
Sonuçta arkadaşız, o yüzden onu ziyaret ettim ve çay içtik ve çocukları etrafta koşturuyordu ve ona sordum: | Open Subtitles | و نحن أصدقاء ... لذلك ذهبت إليها و إحتسينا الشاي |
Yoksa son yıl dönümümüzde şampanya içtiğimiz yere mi oturayım? | Open Subtitles | ربما هنا حيث إحتسينا النبيذ في آخر ذكرى زواج |
Babanı içtiğimiz için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأنّنا إحتسينا والدك. |