Bana öyle geliyor ki, Bu gece senin ihtiyaçların şişeyle karşılanmış.! | Open Subtitles | يبدو أنك قد لبيت إحتياجاتك مع الزجاجة الليلة |
İhtiyaçların üzerine tartışmaya gelmedim. | Open Subtitles | أنا لست هنا لمناقشه أى شىء أكثر من إحتياجاتك اللحظيه |
Hayır, çünkü başkalarının ihtiyaçlarını kendininkilerin önüne koyan, iyi birisin. | Open Subtitles | لا ، لإنكِ شخص طيب تضعين إحتياجات الآخرين قبل إحتياجاتك |
Bu iyi dediğim yerde... sandvici öveceğim,sonra senin gelişmende neye,nerede ihtiyacın olduğuna bir bakacağız... ve sonra iyi birşey ile bitireceğiz. | Open Subtitles | حيث أقول شيء جيد ، ثم أتكلم عن إحتياجاتك للتحسين وأنتهي بشيء جيد |
Tüm tıbbi ihtiyaçlarınız için size yardımcı olmaktan mutluluk duyacağımı söylemek istedim. | Open Subtitles | ...و أردت فقط أن أقول انه من دواعي سروري مساعدتك دائمًا بجميع إحتياجاتك الطبية |
Ancak sizi temin ederim ki ihtiyaçlarınıza uygun bir ekibi kurabilirim ve kuracağım da. | Open Subtitles | ولكنني أعدك، سأبني لك فريقاً يلبي كل إحتياجاتك |
Artık Buck ve Phil'in Spor Krallığı'nda... bütün sağlık ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. | Open Subtitles | الأن يمكنك الحصول على إحتياجاتك الصحيه من مملكه باك و فيل الرياضيه |
Kendine Şöyle Bir Bak, Karşılaman Gereken İhtiyaçların Var.. | Open Subtitles | إسمعي أنتِ كما هي عليه لديكِ إحتياجاتك الخاصة |
Burada kendi odan olacak gün boyunca korunacaksın ve geceleri tüm ihtiyaçların karşılanacak. | Open Subtitles | سوف يكون لكِ مخعدك الخاص هنا، وسوف تحظين بحماية كاملة طيلة النهار، وسيتم إجابة كل إحتياجاتك في فترة الليل. |
Bu zenginleşme, zaman kazanma ve ihtiyaçların karşılanmasıdır. | TED | ذلك يعتبر رخاء , توفير الوقت في مواجهة إحتياجاتك . |
O kadını kendi narsis fantezilerin ve ihtiyaçların için kullandın sadece. | Open Subtitles | تلك المرأة كانت عرضاً ... من أجل إحتياجاتك الخاصّة وخيالُك النّرجسيّ ... لا بدّ بأنّك |
İhtiyaçların umurumda değil. | Open Subtitles | إحتياجاتك لا تتعلق بي |
İhtiyaçların umurumda değil. | Open Subtitles | إحتياجاتك لا تتعلق بي |
Senin ihtiyaçlarını kendimin sayıp, halkına, kendi halkım gibi davranacağıma yemin ederim. | Open Subtitles | أنذر أن أعامل إحتياجاتك كإحتياجاتي وقومك كقومي |
İhtiyaçlarını karşılayamam. Üzgünüm. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أوفي إحتياجاتك أنا آسف |
İhtiyaçlarını karşılayamam. Üzgünüm. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أوفي إحتياجاتك أنا آسف |
Biriyle olma özgürlüğü. İhtiyacın olan her şey bu değil. | Open Subtitles | طريقتك بالتواجد حول الناس لا تدور حول إحتياجاتك فقط |
- Buraya yeniden düzenleme ihtiyaçlarınız için geldim. | Open Subtitles | .إني هُنا لإنقاش إحتياجاتك للتعديل |
Lemon kaçar! tüm ihtiyaçlarınıza ve bütçenize uygun markalarımız mevcut. | Open Subtitles | أنا أرفض عودة "كريس براون", "ليمون" إنتهت (مطرب آر آند بي أمريكي) "هنا في "أوف براند هيلز دوت كوم لدينا كل الماركات التي تناسب إحتياجاتك |
Eğer Wisconsin veya Minnesota'da yaşıyorsanız Top Notch Mutual, sigorta ihtiyaçlarınızı karşılar. | Open Subtitles | فإن شركة top notch mutual سوف تغطي إحتياجاتك |
Bölümünüzün tüm gereksinimini karşılayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الإعتناء بكل إحتياجاتك الإدارية |
Kendi ihtiyaçlarınla yüzleştiğin bir noktaya ulaşırsın. | Open Subtitles | تصل إلى نقطة بحيث تكون مضطراً . لمواجهة إحتياجاتك الخاصة |