Tuhaflıklarını ve gizlilik ihtiyacını hoşgördük. | Open Subtitles | و تجاوزنا عن غرابة أطوارك بالإضافة إلى إحتياجك للخصوصية |
Sonuca ulaştırma ihtiyacını anlıyorum. | Open Subtitles | إنيّ أتفهم إحتياجك لنهاية. |
Affedersin Dedektif, bu davada bana ihtiyaç duymanın sebebini duyamadım. | Open Subtitles | أجل ، اعذريني أيتها المُحققة ، فأنا لا أستمع لأى أسباب بشأن إحتياجك لي بتلك القضية |
Bu yüzden, yardıma ihtiyaç duymanın sizi diğerlerine yardım etmekten alıkoyacağını düşünürmüsün? | Open Subtitles | لذا هل تعتقد أن إحتياجك للمُساعدة يمنعك من مُساعدة الآخرين ؟ |