Dürüst olmak gerekirse, senin gibi birini hak ediyor. | Open Subtitles | و إحقاقاً للحق، فهي تستحق رجلاً مثلكَ. |
Dürüst olmak gerekirse, senin gibi birini hak ediyor. | Open Subtitles | و إحقاقاً للحق، فهي تستحق رجلاً مثلكَ |
Dürüst olmak gerekirse, senin hakkında pek fazla şey bilmiyorum. | Open Subtitles | إحقاقاً للحقّ، لستُ أعرف الكثير عنكَ. |
Adil olmak gerekirse ilk o beni aşağıladı. | Open Subtitles | إحقاقاً للحق ، هو من إحتقرني أولاً |
Dürüst olmak gerekirse olmam gereken yer de orasıydı. | Open Subtitles | و إحقاقاً للحق، هذا تماماً حيث أنتمي |
Şimdi... adil olmak gerekirse... Lydia'nın olumlu davranışlar öğrenmesi lazım. | Open Subtitles | إحقاقاً للحق، تتحلى (ليديا) بصفات إيجابية |
Aslında açık olmak gerekirse Lightman'ın kişisel bir iyilik yapmasından hoşlanmıyorsun ama şu an yaptığın şey bunun aynısı. | Open Subtitles | أنتَ تفعل ذلك مُجدداً {\pos(192,230)}بالواقع، و إحقاقاً للحق، إنّكِ تفعلينذلكالشيءالذيتكرهينه.. (حينمايفعله(ليتمان.. |
Dürüst olmak gerekirse Gavin'in sana 10 milyon doları teklif etmesinin nedeni senin peşinde olduğumuz içindi. | Open Subtitles | إحقاقاً للحق، (جافين) لم يعرض عليك العشر ملايين دولار إلا بعد ان حاولنا التواصل معك |
Yine de, dürüst olmak gerekirse kokain Nicky için patates cipsi gibi bir şey. | Open Subtitles | و لكن إحقاقاً للحق، المخدرات (بمثابة رقاقات البطاطا بالنسبة لـ (نيكي. |