Bunu kaç defa daha söylemem gerekiyor? | Open Subtitles | أنا لَمْ أُقبّلْها كم مرة عليّ إخبارك بذلك |
Ama çok daha önce söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | لكن ربما أنا مُبكر إخبارك بذلك.. |
Evet adamım, bunu söylemekten nefret ediyorum, ama artık yatağa gitme zamanı geldi. | Open Subtitles | نعم ، احزر ماذا يا صغيري أكره إخبارك بذلك لكنه الوقت لتذهب إلى سريرك |
Ve bunu söylemekten hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | وأكره إخبارك بذلك |
Bugün sana söylemek istiyorum. Çünkü yarınlar ne getirir bilinmez. | Open Subtitles | وأنا أردت إخبارك بذلك اليوم لأن من يعرف ماذا يحمل المستقبل ؟ |
Bunu paylaşmak istedim. | Open Subtitles | وددت إخبارك بذلك فحسب. |
Bunu sana uzun zaman önce söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب علىّ إخبارك بذلك منذ فترةٍ طويلة |
- Bunu ben de söyleyebilirdim zaten. | Open Subtitles | حسناً ، كان بإمكاني إخبارك بذلك الأمر |
Bunu daha önce söylemem gerekiyordu ama.. | Open Subtitles | كان عليّ إخبارك بذلك من قبل |
Bak, sana söylemem gerek. | Open Subtitles | انظري ، علىّ إخبارك بذلك |
Pam, bunu söylemekten nefret ediyorum ama... | Open Subtitles | بام)، أكره إخبارك بذلك) |
Evet, o gün restoranda sana söylemek istedim ama henüz bana inanmaya hazır değildin. | Open Subtitles | أجل، أردت إخبارك بذلك ذاك اليوم في المطعم، ولكنك لم تكوني مستعدة للتصديق |
- Yarışından önce sana söylemek istemedi. - Dur, anlamadım. | Open Subtitles | لم يرد إخبارك بذلك قبل السباق ماذا قلت؟ |
sana söylemek için çok geçti. | Open Subtitles | قد فات الآوان على إخبارك بذلك |
Bunu paylaşmak istedim. | Open Subtitles | وددت إخبارك بذلك فحسب. |
Evet, bunu sana ertesi sabah söylemeliydim. | Open Subtitles | نعم وكان يجب علي إخبارك بذلك الصباح الذي يليه |
Bunu ben de söyleyebilirdim. | Open Subtitles | كان بإمكاني إخبارك بذلك |