Onlara ön koltukta taze bir paket çerez bıraktığımı söyle. | Open Subtitles | إخبرهم أني تركت علبة من البسكويت الجديد على المقعد الأمامي |
Yanımızda yardım bulundurmalıyız. Onlara gelmelerini söyle. | Open Subtitles | لكن علينا أن نضمن المساعده إذا إحتجنا لها إخبرهم أن يأتوا |
Onlara kaç savaşçımız olduğunu söyle. | Open Subtitles | إخبرهم كم نملك من قوات أطلب منهم الإنضمام لنا |
söyle, hemen gelsinler. | Open Subtitles | إخبرهم لا يمكنهم المجئ هنا بسرعه |
Yapabileceğin tek bir şey var. Bana anlattıklarını, onlara da anlat. | Open Subtitles | هناك فقط شئ واحد يمكن أن تفعله إخبرهم بما حدث .. |
Nakudu, söylediklerimi onlara anlat. Bizi yılanın başına götürecek. | Open Subtitles | ناكودو ، إخبرهم بما قلته سنتوجه إلى رأس الثعبان |
Sprey sıkmalarını söyle. | Open Subtitles | إخبرهم أننى أريد أن يرشوا عليهم رذاذ |
Benimle konusma firsati bulamadigini söyle. | Open Subtitles | إخبرهم بأنك لم تستطع السيطرة عليّ |
Onlara her an onun intihar edebileceğini de söyle. | Open Subtitles | إخبرهم أنها ربما تحاول الإنتحار |
Şimdi söyle geri gitsinler. | Open Subtitles | إخبرهم بأن يتراجعوا الآن |
Yagahl halkının Naku halkına şükranlarını sunduğunu söyle. | Open Subtitles | إخبرهم أن شعب (الأجال)0 يشكر شعب(الناكوب)0 |
Arayıp konvoyu geri döndürmelerini söyle. | Open Subtitles | إخبرهم أن يعودوا أدراجهم |
Daha sonra geleceğimi söyle. | Open Subtitles | إخبرهم إذن أني سأعود لاحقًا |
Onlara geri durmasını söyle yoksa Lang'ları öldüreceğim. | Open Subtitles | إخبرهم بأن يتراجعوا (أو سأقتل عائلة (لانغ |
Acil olduğunu söyle. | Open Subtitles | - و هذا .. إخبرهم أنه عاجل |
...söyle. Buraya baskın yapmalarını söyle. | Open Subtitles | - إخبرهم أن يهجموا على المكان |
Brick, onlara ne kazandıklarını söyle! | Open Subtitles | بريك) إخبرهم بجائزتهم) |
Haydi onlara ne gördüğünü anlat. Sakin ol. | Open Subtitles | تفضل، إخبرهم بما رأيته |
anlat onlara! | Open Subtitles | إخبرهم |