Ama onun zaafı, aslında pek çok hikaye ile, hem yücelmiş hem de aciz kalmış zihni ve kendisi olabilmek için seçtiği yoldu. | Open Subtitles | لكن حقيقة توقفه انه تكبل بعقل سام اصابه بالشلل في الكثير من القصص والطريق الذي إختاره لنفسه هو أن يصبح وحيدا |
Şimdiyse Sasuke-kun'un seçtiği yolun sonunu merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط ينتابُني الفضول بالطريق المختلف الذي إختاره ساسكي |
Beğenmene sevindim. Raj seçti. | Open Subtitles | أنا سعيد أنه أعجبكِ راج" إختاره" |
Evet ama bunu biz değil, şeytan seçti. | Open Subtitles | أجل، لم نختاره الشر من إختاره |
Yeniden yayındayız. Bize seyircinin kimi seçtiğini tekrar söyle. | Open Subtitles | لقد عدنا، الآن عليكِ أن تذكريننا بما إختاره الجمهور |
Kıyafetini kör bir kilise öğretmeni seçmiş gibiydi. | Open Subtitles | ويبدو أن زيها قد إختاره مدرس الأحد الأعمى |
Bu elbiseyi sen seçmiştin. | Open Subtitles | فأنت من إختاره |
Abed'in seçtiği restoran hiç onun tarzı değildi. | Open Subtitles | المطعم اللي إختاره لم يكن مناسباً لذوقه على الإطلاق |
Tanrının seçtiği kişinin ışığını dünyaya yaymasına yardım ediyorsun. | Open Subtitles | ما كنت ستصبح هنا تساعد من إختاره الإله ليأتي بنوره للعالم |
örgütün her üyesi sadece diğer üç üyeyi tanıyor: onu seçen kişi ve kendisinin seçtiği iki kişi. | Open Subtitles | لا يعرف سوى 3 أعضاء آخرين العضو الذي إختاره... والإثنان الذان إختارهما بنفسه |
İngiltere'nin başında, yine Tanrı'nın seçtiği bir kral olacak desene. | Open Subtitles | وسوف يكون لإنجلترا ملك إختاره الرب |
Babanın senin için seçtiği o cocuk... | Open Subtitles | ...ذلك الفتى الذي إختاره لك والدك |
Bu isteyerek seçtiği bir şey değildir. | Open Subtitles | هذا لم يكن شيئاً إختاره لنفسه |
Senatör Bowman da bu yüzden beni sıkıştırmak için onu seçti. | Open Subtitles | (لهذا السبب إختاره السيناتور (بومان هو يحاول الضغط علي |
Gizemli görünmek için adını bizzat seçti. | Open Subtitles | إختاره بنفسه، ليبدو غامضاً |
Bu ismi o seçti. | Open Subtitles | هو من إختاره |
- İstediğin gerçekten bu mu? Henüz ne isim seçtiğini bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف حتى ما الإسم الذي إختاره |
Asla neden Peder Talbot'un... onu seçtiğini anlayamadığını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه لم يعرف أبداً لم إختاره الأب "تالبوت". |
Burasıysa, Boone'un neden seçtiğini görebiliyorum. | Open Subtitles | إن كان هذا هو المكان فأرى لمَ إختاره (بون) |
Beğenmemenin tek sebebi benim seçmiş olmam. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي جعلك لاتُعجيبن بالزيّ, وهو أني الشخصْ الذي إختاره لكِ. |
Toruk onu seçmiş. | Open Subtitles | التوروك" إختاره" |
Sen seçmiştin. | Open Subtitles | أنت من إختاره |