"إختارَ" - Traduction Arabe en Turc

• seçti
• karar verdi
• tercih etti

Onu gitmesi için zorladığımda gidebilirdi... ama o güvenliğimiz için bizimle kalmayı seçti.
هو كان يمكن ان يذهب، وأنا حثثته للذِهاب. إختارَ البَقاء وساعدنا بالخلاص.

Rydell'i Amerika'nın tipik okullarından biri olarak seçti ve spor salonumuzdan canlı bir program yayınlayacak.
إختارَ رايدل كمدرسة عليا أمريكية تمثيلية و يبث بشكل مباشر إرسال مِنْ جمنازيومِنا الخاصِ جداً.

Ama Yüzbaşı Harris'in ekibinde köstebek bulunması ihtimali yüzünden vali ekibi mıntıka dışından seçti.
لكن بسبب إمكانيةِ التسريّب في قسمِ النّقيبِ هاريس. الحاكم إختارَ فريق من خارج الدائرة الإنتخابيةِ.

Neyse ki Seattle için doğru bir karar verdi.
لحسن الحظ لسياتل، إختارَ قضيبُكَ حقّاً.

Bundan sonra benimle beraber olmamaya karar verdi.
إختارَ ألآ يَكُونَ مَعي

Aslan Payı yerine, Mutluluk Hapı'nı tercih etti.
إختارَ لوجبةِ الطعام السعيدةِ بدلاً مِنْ الحجمِ الممتازِ.

Evet, işte Maris de kendi partisini yapmak için aynı akşamı seçti.
نعم، حَسناً، إختارَ ماريس نفس الليل لإقامة حفلة ملكِها.

Başkan olamadı ama Tanrı'ya hizmet etmeyi seçti.
ممكن أن يُصبحُ رئيساً، لَكنَّه إختارَ خِدْمَة الله

Şekli ben değil sihir seçti.
إختارَ السحرُ الشكلَ، لَيسَ أنا . .

Glenn alkollü araç kullanmayı seçti.
إختارَ شُرْب وقيَاْدَة.

Elbette, standın yerini o seçti.
حَسناً، إختارَ الموقعَ.

Tam bir romantik olan Rick 12 bin dolarlık kelepir fiyata yüzük parmağını seçti.
(رجل)أنْيَكُونَرومانسييائس . إختارَ ريك البنصر. لسعرِصفقةَ12 كبيرِ.

O kendi kaderini seçti.
إختارَ مصيرَه الخاصَ.

Bu çok önemli bir nokta William ve ben de ikna edici bir şekilde belirttiğimi sanıyordum ama Müfettiş Harris gözardı etmeye karar verdi.
(حسنٌ , إنّ هذه وجهةُ نظرٍ وجيهة يا(ويليام ،وهذه قُلتها وبالأحرى بشكلٍ مقنع على ما أعتقد .والمُشرِفُ (هاريس)إختارَ بأن يتجاهلني

Eric Afrika'ya gitmeyi ve benden ayrılmayı tercih etti.
إيريك إختارَ الذِهاب إلى أفريقيا و إختارَ التَحْطيم مَعي.