Uzun süre yoktun, endişelendim! | Open Subtitles | أنت إختفيتَ فترة طويلة جداً، أنا قُلِقتُ |
Umarım öyledir. Bütün gün yoktun. | Open Subtitles | حَسناً،أَتمنّى ذلك، بما بأنّك إختفيتَ طِوال النهار. |
Ama döndüğümde yoktun. | Open Subtitles | لكن في ذلك الوقت أنت إختفيتَ |
Haber vermeden ortadan kayboldun, bir tuzağın göbeğine düştün neredeyse kendini öldürtecektin ve sonra da bir suç mahallini terk ettin. | Open Subtitles | إختفيتَ علينا، دَخلتَ كميناً، أصبحتَ تقريباً نفسك قَتلتَ، وبعد ذلك تَركتَ مشهد a جريمة. |
Bu sabah bir anda ortadan kayboldun. | Open Subtitles | لقد إختفيتَ فجأة هذا الصباح. |
ortadan kayboldun, CDC'den ayrıldın. Paris'teki bombalamayla ilgili dedikodular dolaşıyor. | Open Subtitles | لقدْ إختفيتَ, و تركتَ عملكَ في مركز السيطرة على الأمراض و هنالكَ إشاعات عن التفجيرات في (باريس)... |