Farkındasın, yönetim kurulu ve ben dahil olmak üzere yasaklıyız. | Open Subtitles | أنت مدرك بأن مجلس إدارتنا يواجه إتهاماً، بمن فيهم أنا |
Bunu uygulayan ilk yönetim biz değiliz. | Open Subtitles | إدارتنا ليست الأولى لتستخدم أنظمة التنصّت |
Ama yönetim kurulumuzdan tavsiye mektubu almışsın. | Open Subtitles | على الرغم، لديه خطاب تزكية مِن مجلس إدارتنا |
Amerika'nın vergi ödeyenleri ve hissedarları Kasım ayının ilk Salı gününde yönetimimiz hakkında çok önemli kararlar vereceğiz. | Open Subtitles | الأصدقاء دافعي الضرائب والمستثمرين في أمريكا في أول ثلاثاء من نوفمير علينا اتخاذ بعض القرارات الحيوية بشأن إدارتنا |
Bu her zamanki yoldur. Yasal departmanımız tarafından ilgilenilecek. | Open Subtitles | اعتبرنا ذلك أمراً عادى إدارتنا القانونية تعتنى به. |
yönetim kurulumuza sunmak için bir teklif üzerinde çalışmamız gerekiyor. | Open Subtitles | سنحتاج إلى العمل على إقتراح لتقديمه إلى مجلس إدارتنا. |
Haftalardır yönetim kurulunu bir bağış gecesi düzenlemesi için sıkıştırıyordum ama hiçbir sonuç alamadım. | Open Subtitles | كنت أدفع إدارتنا للقيام بحفل جمع تبرعات منذ أسابيع، ولم أستطع تحريك أي شيء. |
yönetim kurulu başkanımızın bu konuda... | Open Subtitles | رئيس مجلس إدارتنا لديه شعورٌ قوي.. |
Joe Black. yönetim kurulu toplantılarımıza katıldı. | Open Subtitles | يحضر اجتماعات مجلس إدارتنا |
Emniyet müdürü bizim yönetim kurulunda. | Open Subtitles | قائد الشرطة ضمن مجلس إدارتنا. |
yönetim ekibimiz... sağlamdır. | Open Subtitles | فريق إدارتنا ... متين. |
Etkin ve çağdaş yönetimimiz herşeyi değiştirecek. | Open Subtitles | إن إدارتنا الحديثة ستغير كل شيء |
Hukuk departmanımız çalışanlarımızdan şayet ileride işten atılırlarsa bunun sebebini anladıklarını gösteren bir onay ister. | Open Subtitles | إدارتنا القانوينه تتطلب حصولنا على إفادات من العاملين يؤكدون فيها أنهم يفهمون أسباب إنهاء عملهم مع الشركه جبرياً |