Nezaket gösterip istifa etmeden benim yönetimimde iken seçim çalışmalarına başlamandan söz edelim. | Open Subtitles | فلنناقش إذًا اختيارك الانشقاق عن إدارتي دون أن تكون لديك النزاهة للاستقالة |
Benim yönetimimde, halen doldurulması gereken pozisyonlar mevcut, özellikle de kadro lideri. | Open Subtitles | مازالت بعض المناصب شاغرة .... في إدارتي من ضمنها منصب رئيس هيئة الأركان |
Senin yardımınla, Bud, benim yönetimim delik sınırlarımızı onaracak... ve ters fasonculuğu durduracak. | Open Subtitles | بمساعدتك باد، إدارتي ستصلح حدودنا المخروقة و توقف استيراد العمالة |
Meclisimiz, anayasal görev süresini yönetimim dahilinde, titiz çalışmaları sonucunda adaleti sağlayarak tamamladı. | Open Subtitles | بما أن المؤتمر قد أوفوا بواجبهم الدستوري باستكمال تحقيقهم العادل و الشامل في إدارتي |
Kendimi bazen, kendi yönetimimin kontrolünü kaybetmiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أحياناً أشعر أني أفقد السيطرة على إدارتي اللعينة. |
Hisse senedi fiyatlarım düşüyor ve yönetim Kurulu sokak köpekleri gibi kıçımın peşinde. | Open Subtitles | أسعار أسهمي متجمدة ومجلس إدارتي فوق مؤخرتي مثل طفح الشارع الخامس |
Benim bölümüm tarafından elde edilen veriler ulusal medyayla aynı durumu yansıtıyor. | Open Subtitles | والمعلومات التي تكدّس مني ومن إدارتي تعكس الإتاحية القومية نفسها من الإعلام. |
Benim departmanım, onurlu ve gururlu bir yerdir ve ben de birkaç kötü elmadan bahsedip hepimizi karalayan şikâyetçi basının arkasında durmayacağım. | Open Subtitles | ... إدارتي شريفة و مصدر فخر و لن أقف مكتوف الأيدي . أمام الصحافة الناقمة . علي عدد صغير من تُفاح فاسد |
Bu terör olayları My yönetiminin tepkisi yeni eleman bağlıdır | Open Subtitles | رد إدارتي على هذه الحوادث الإرهابية سيعتمد على عنصر جديد |
Departmanımda casusluk yapmamı istiyor. Yapmazsam peşimi bırakmayacak. | Open Subtitles | يريدني أن أتجسّس على إدارتي أو سوف يلاحقني |
Gelecek yönetimimde yer almak mı istiyorsun? | Open Subtitles | لحجز مكان في إدارتي المستقبلية؟ |
Buna benim yönetimimde izin vermem. | Open Subtitles | ولن أسنح بهذا في إدارتي |
Darren Wahl benim yönetimimde tutuklananların ilkiydi. | Open Subtitles | دارين وول) هو أول شخص يعتقل) ويحاكم من قبل إدارتي |
Benim yönetimimde Rammer Jammer yükselişte olan bir merkez country müzik sahnesi için. | Open Subtitles | فتحت إدارتي 000 رامر جامر) سيصل لواجهة كأفضل مطعم يقدم الموسيقي الريفية |
Son zamanlarda yönetimim hakkında çıkan haberleri bizzat ciddi biçimde yanıtlamak istiyorum. | Open Subtitles | أود الرد بشكل مباشر وصريح كليًا على بعض التقارير التي انتقدت إدارتي مؤخرًا |
Onlara göre benim yönetimim yeterince sorumlu davranmamış.. | Open Subtitles | وبالنسبة لإدعائهم بأن إدارتي ...لم تكن متجاوبة ، حسنا |
yönetimimin benden önceki idareden ne farkı olacak? | Open Subtitles | هو كيف ستختلف إدارتي عن إدارة من سبقوني؟ |
Herneyse, Onur Kurulu Başkanı olarak, yönetimimin bir bir parçası olmanı istiyorum. | Open Subtitles | على أي حال، يسرني أن تكوني عضواً في إدارتي بصفتك رئيسة المجلس التأديبي يسرني ذلك |
yönetimimin kocamınkinden ne farkı olacak? | Open Subtitles | كيف ستختلف إدارتي عن إدارة زوجي؟ |
Takdir edersiniz ki, son olan olayların ışığında yönetim kurulum bir avukat ordusuyla beraber yarınki etkinliğe verdiğimiz desteği çekmemizi tavsiye ettiler. | Open Subtitles | إنّي ممتنة لذلك، لكن في أعقاب هذا التطور الأخير فإن مجلس إدارتي وافق جيش محاميّ الشركة الذين نصحونا بالانسحاب من حدث الغد. |
Basın için size yardımcı olmak isterdim, ama bu benim bölümüm değil. | Open Subtitles | أتمنى أن تساعدك مع الصحافة، ولكن ليس من إدارتي. |
Orası benim departmanım değil. | Open Subtitles | هذهِ ليست إدارتي |
Hem Reagan hem de Bush yönetiminin üst düzey hukuk danışmanıydı. | Open Subtitles | كان مستشاراً قانونياً في كلتي إدارتي الرئيسين (ريغان) و (بوش) الأب |
Departmanımda casusluk yapmamı istiyor. Yapmazsam peşimi bırakmayacak. | Open Subtitles | يريدني أن أتجسّس على إدارتي أو سوف يلاحقني |