"إدعاءات" - Traduction Arabe en Turc

    • iddialar
        
    • iddiaları
        
    • iddia
        
    • iddialarını
        
    • suçlamalar
        
    • iddialarda
        
    • suçlamaları
        
    • iddialarında
        
    • iddialarından
        
    Boş iddialar başka yerlerde inandırıcı olabilir, ama burada değil. Open Subtitles إدعاءات فارغة ربما تعمل في مكان أخر ولكن ليس هنا
    Bay Haskell, iddialar bir yana birini tehdit etmek ciddi bir suçtur. Open Subtitles السّيد حزقيل، تعليق إدعاءات جانبي هي جريمة للتهديد أي واحد.
    Oy merkezlerinde gözdağı verildiği, ve oy sandıklarının çalındığı iddiaları vardı. TED كانت هناك إدعاءات ترهيبية بمراكز الإقتراع، لسرقة صناديق الإقتراع.
    Bu yüzden Katolik Majestelerinin hak iddiaları geçerli değil. Open Subtitles بما أن إدعاءات جلالة الملكة الكاثولكية لملكية المساجين لا أهليةَ لها
    Tüm hakları bana ait olmasına rağmen, portresinin üzerinde hak iddia etmedim. Open Subtitles لم أضع أي إدعاءات في الصورة الذاتيه برغم من أن لدي الحق في فعل هذا
    Yani bütün kurtadam iddialarını yalanlamaya devam ediyorsun. Open Subtitles إذا أنت مستمر في إنكار إدعاءات كونك مستذئب
    Ama gazetelerde, senin hakkında çıkan suçlamalar yüzünden devraldığı yazıyor? Open Subtitles القصة تقول بأنه عاد ليأخذ المسؤولية إدعاءات احتيال؟ انت لا تعرف حقاً كيف تُلعب اللعبة، أليس كذلك؟
    için geçerli bir örnek olacağını düşünüyorum. Ona tuttuğu tarafın neden benim tuttuğum tarafla ilgili bu derece aşırı iddialarda bulunduğunu ve yalanlar söylediğini sordum. TED بين معظم الاطراف في جميع الانحاء لقد سئلتها لماذا يقوم حزبك .. باطلاق إدعاءات واتهامات واكاذيب واهية عن حزبي
    Vergi kaçakçılığı suçlamaları vardı ve kara para aklama, fakat hiçbirşey yapılamadı. Open Subtitles كان هناك إدعاءات حول الإحتيال الضريبي... وغسيل الأموال لا دليل حول ذلك
    - Ferren, iddialarında haklı olabilir. Open Subtitles نشعر أنَّ هناك بعض الصدق في إدعاءات (فيرين)
    Ortada dengesiz genç bir kızın iddialarından başka bir şey yok. Open Subtitles فلا شيء متوقع هنا عدا إدعاءات من فتاة مراهقة مختلة
    Nakil mekiğinin son dakikaları hakkında bazı iddialar var. Open Subtitles إدعاءات مزعومة تتعلق بالدقائق الأخيرة في الناقلة
    Tüm bu değişikler daha çok alışveriş yapmanız için tasarlanmış iddialar. Open Subtitles كل هذه أصبحت إدعاءات تسويقية مصممة لجعلك تشتري المزيد
    Bir de bazı iddialar oldu, doğru olmayan iddialar. Open Subtitles ومن ثم كانت توجد إدعاءات إدعاءت ليست صحيحه
    Gördüğün gibi; çiftlerimiz aynı tarafta olsalar da çelişen iddiaları var. Open Subtitles ترين, كلا من الزوجين في نفس الجانب لدينا إدعاءات متنافسة سوف نضع خلافاتنا جانباً
    Hayır, ama onun bütün davası kurbanın kızının doğrulanmamış iddiaları üzerine kurulu. Open Subtitles لا ، ولكن قضيتها بالكامل مبنية على إدعاءات واهية لإبنة الضحية
    Bütün bunların soucunda, elinizdeki tek şey, ...içini boşalttığımız, bir kadının doğrulanamayan iddiaları. Open Subtitles ففي النهاية أنت لا تملك سوى إدعاءات بلاأدلة من شابة غير معروفة ونحن كشفنا زيفها
    Krallık adına mı,yoksa hak iddia eden diğer alacaklılar adına mı? Open Subtitles هل أنت بالنيابة عن إدارة العليا ، أو نيابة عن إدعاءات الدائنون؟
    Bunun korkunç bir yırtıcı olduğu iddia edildi. Open Subtitles كانت هنالك إدعاءات بأنه مخلوق مفترس ومخيف،
    Adalet Bakanı, onu Lucas Goodwin'in iddialarını araştırmaya zorladığınızı söylüyor. Open Subtitles المدعي العام يقول أنكِ ضغطتِ عليها للنظر إلى إدعاءات لوكاس جودوين--
    Donna Brazile, D. C.'de siyah seçmenlerin bastırılma iddialarını inceliyor. Open Subtitles (دونا برازيل) في العاصمة تتابع إدعاءات لقمع الناخبين السود
    İnternette kötü eleştirirler, işte kör suçlamalar. Open Subtitles تقييمات ضعيفة عبر الإنترنت، إدعاءات مزيفة في العمل.
    Başarılarıma gıpta eden birileri tarafından defalarca kulağına fısıldandı diye ne olursa olsun onları reddetmek yerine itibarım üzerine asılsız iddialarda bulundun. Open Subtitles لقد قُمت بإقامة إدعاءات كاذبة لتشويه سمعتي والتي سيتم الهمس بها وتكرارها بواسطة هؤلاء الحاقدين على نجاحي
    Annemle babam cinayet suçlamaları yüzünden intihar edince sevdiklerimizi kaybetmeyeceğimize ve birbirimize destek olacağımıza söz vermiştik. Open Subtitles عندما انتحر أبوك وأمك بسبب إدعاءات القتل الكاذبة هل تذكر ما تواعدنا عليه؟ لن نفقد أحدا ممن نحبهم مرة أخرى
    (Gülüşmeler) İki taraf da dediklerinde ciddiydi, her iki tarafın iddialarında bazı gerçekler vardı, çünkü savaşlarına devam etmek için, iki taraf da diğerinin görüşlerini ağır şekilde abartıyordu. TED (ضحك) قصد كلاهما ذلك، وكانت هناك بعض الحقيقة في إدعاءات كلٍ منهما، لأن كل جانب كان يبالغُ بشكلْ كبير في وجهات نظر الآخر للدفاع عن الصراع القائم بينهما.
    Mahkeme, Bay Sergeyev'in uyarılmadığına yönelik iddialarından şüphe duymaktadır. Open Subtitles المحكمة تشكك في إدعاءات السيد (سيريجيف) بأنه لم يستلم أي إخطار بالمصادرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus