Toplumumdaki birçok erkek gazeteci ülkemdeki uyuşturucu bağımlılığı hakkında bir hikayeyi işlemek istiyor. | TED | بعض الرجال الصحفيين الموجودين في بلدي ، يريدون أن يغطوا قصة حول إدمان المخدرات في بلدي. |
Ve ben sadece küçük bir çocuktum, nedenini pek anlayamamıştım, ama büyüdükçe, ailemde uyuşturucu bağımlılığı olduğunu anladım, daha sonraki kokain bağımlılığı dahil. | TED | وكنت حينها طفلًا صغيرًا، لذلك لم أفهم مالذي يحدث ولكن عندما كبرت، أدركت بأن عائلتي تُعاني من إدمان المخدرات. بما في ذلك لاحقًا الكوكايين. |
Hafıza kaybı, uyuşturucu bağımlılığı kaynaklı hafıza problemleri konusunda uzman bir nöropsikoloji doktoru. | Open Subtitles | طبيب نفساني-عصبي مختص بمشاكل الذاكرة من فقدان الذاكرة, أثار بعد الصدمة, و إدمان المخدرات |
Ama daha dün, derneğiniz "Gretchen ve Elliott Schwartz Vakfı" tüm Güneybatı'daki uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele merkezlerine 28 milyon dolarlık bağış yaptığını duyurdu. | Open Subtitles | - أجل - ولكن البارحة فقط، جمعيتكم الخيرية" ""(مؤسسة "(غريتشن) و(إليوت شوارتز أعلنتَ عن منح 28 مليون دولار" "لمراكز المعالجة من إدمان المخدرات |
Kız kardeşiniz Leah, birkaç yıl önce intihar etti uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele ettikten uzun bir süre sonra. | Open Subtitles | (ليا)، انتحرت قبل عدة سنوات بعد صراع طويل مع إدمان المخدرات |
Fakat şunu da biliyoruz ki şehirlerde karbon üretimini azaltmayı, çok yaşlanmış nüfusa nasıl bakacağımızı, madde bağımlılığı gibi durumlarla nasıl baş edeceğimizi deneyimle öğreneceğiz. | TED | لكننا نعرف أيضا أنه من خلال التجربة فقط أننا سنكتشف بالضبط كيف ندير مدينة قليلة إنبعاث الكربون , سنعرف كيف نهتم بمشكلة التلوث القديمة , كيف نتعامل مع إدمان المخدرات و غيرها . |
uyuşturucu bağımlılığı zor bir şeydir. | Open Subtitles | إدمان المخدرات أمر.. أمر صعب |
uyuşturucu bağımlılığı sinsi bir hastalıktır. | Open Subtitles | إدمان المخدرات هو داء غَدّار |