Edinburgh'da olduğumuza göre, Arthur Conan Doyle'un büyük bir hayranı olduğumu ifade edeyim. | TED | وبما أننا في إدنبرة, فأريد أن أقول بأنني من أشد المعجبين بكونان دويل. |
Conan Doyle'un burada, Edinburgh'da, tıp okuluna gitmiş olduğunu belki de bilmiyorsunuz. Yarattığı karakter Sherlock Holmes'un da ilham kaynağı Sir Joseph Bell'dir. | TED | من الممكن أن لا تعلموا بأن كونان دويل ارتاد كلية الطب هنا في إدنبرة, وشخصيته, شرلوك هولمز, مستوحاه من السير جوزيف بيل. |
Çocuklar umut yiyemez. Edinburgh yok oldu. | Open Subtitles | لا يمكن أن يأكل الأطفال الأمل, كوين إدنبرة ذهبت |
Evet, ikisi de üniversitede. Anneleri Edinburgh'da yaşıyor. | Open Subtitles | نعم , كلاهما في الجامعة وأمهم تعيش في إدنبرة |
Hava trafiği uçuşları Edinburgh çevresine yönlendirildi. | Open Subtitles | كل حركة المرور الجوية الأخرى كان لا بد من تحويلها للطيران حول إدنبرة. |
Edinburgh un merkezine ulaşacak güçleri var. | Open Subtitles | انهم الآن يتجهون إلى الأمام نحو قلب إدنبرة. |
Edinburgh adındaki bir kulüpte. 8. ve 54. caddenin arasında. | Open Subtitles | في ناد يسمى إدنبرة عند تقاطع الشارع الثامن و الخامس و الأربعين |
Gece yarısı Edinburgh'la konferans konuşması var. | Open Subtitles | المؤتمر الهاتفي مع إدنبرة عند منتصف الليل. |
Buradan yaklaşık iki km uzakta, Edinburgh'nın Old Town kısmında Panmure House var. | TED | على بُعد ميل من هنا في مدينة إدنبرة القديمة يقع Panmure House |
Benim hakkımda düzeltmenizi istediğim bir efsane var... Ben Edinburgh'dan değilim! | Open Subtitles | الآن، ثمّة خرافة بشأنى أحبُ أن أصححها؛ أنا لستُ من (إدنبرة).. |
Daha, ...geçen hafta, beni Edinburgh'tan aramış, ...ve bu konferansa katılamayacağını söylemişti... | Open Subtitles | كان قد كلمني... الأسبوع الماضي من إدنبرة ليخبرني بأنه لن يستطيع القدوم إلى هذا المؤتمر |
Merhaba. Edinburgh'a ilk uçak, lütfen. | Open Subtitles | مرحباً، أقرب رحلة إلى إدنبرة رجاءً |
20 Ocak 2015. Edinburgh. | Open Subtitles | إدنبرة العشرون من كانون الثاني / يناير 2015 |
Kimse Edinburgh Dükü'nün gerekçelerini veya inancının dürüstlüğünü sorgulamıyor. | Open Subtitles | لا أحدد يشكك في دوافع دوق "إدنبرة" أو بصدق نواياه وآرائه. |
Edinburgh'tan o kadar yolu Plexicorp'un üretim teknikleri üzerinde çalışmak üzere geldiğinizi söyledim ama bu konuda hiçbir şey bilmiyorlar. | Open Subtitles | أوضحت أنك كنتَ ستأتي طوال الطريق إلى هنا من "إدنبرة"، في موعد محدد، لدراسة تصنيع مادة "بلكسيكورب"، لكن يبدو أنهم لا يعرفون شيئًا بشأن ذلك الصدد. |
"Edinburgh inzibatlarından Yüzbaşı Tam McLintoch West Port cinayetlerinin faillerini tutuklamıştır." | Open Subtitles | (كابتن "تيم ماكلنتوك" قائد شرطة (إدنبرة قد قبض على مرتكب الجرائم في الميناء الغربي |
Bence Edinburgh veya Dublin'de yaşıyor. | Open Subtitles | أعتقد بأنها في "إدنبرة" أو "ديلن" |
Edinburgh'deki tıp fakültesindeyken özgür kalmış bir köleden öğrenmişti... | Open Subtitles | تعلمه من رقيق محرر بينما كان في كلية الطب في (إدنبرة) |
Edinburgh'deki tıp fakültesini bırakmak zorunda kalmıştı. - Evet, sağ ol. | Open Subtitles | طُرد (داروين) من كلية طب (إدنبرة) لتقصيره الجامعي، أجل، شكراً |
Özel sektörle muhteşem ortaklıklar, politika liderleri, hayırseverler ve harika taban eylemcileri gelişen dünya üzerinde ama ayrıca 250,000 insan Edinburgh sokaklarında yürüdü bu binanın tam dışında fakirliği tarihe gömmek için. | TED | شراكة هائلة بين القطاع الخاص، والقادة السياسيين، وأصحاب الأعمال الخيرية، ونشطاء شعبيين رائعين عبر العالم النامي. لكن أيضًا كان هنالك 250,000 شخص تظاهروا في شوارع إدنبرة خارج هذا المبنى بالذات ﻷجل حركة "اجعل الفقر تاريخًا". |