"إدنبره" - Traduction Arabe en Turc

    • Edinburgh
        
    Burada olmak çok güzel İskoçya, Edinburgh'da, iğne ve şırınganın doğduğu yerde. TED إنهُ من دواعي سروري أن أكون هنا في إدنبره, اسكتلندا منشأ الأبر والحقنة
    Ara sıra gerçekten çok önemli bir gemiyse kraliyet ailesinin bir üyesini getirmeyi de başarırlardı Edinburgh dükü ya da Prenses Anne vesaire. TED أحيانا حين تكون هناك سفينة مهمة، يدعون أحد أفراد العائلة المالكة، دوق إدنبره أو الأميرة آن أو أحد ما.
    Bu hatta Edinburgh'da daha da zor çünkü tüm viski ve tartanı da saymak zorundasınız. TED الامر صعب أيضاً في إدنبره - اسكتلندا لانه سيتوجب عليك حصر كل انواع الكحول و القماش المقلم
    Bir kez daha, Edinburgh'da Afrikalı Çocuklar Korosuylaydım, ki kendilerine bayılıyorum. TED وهنا في إدنبره مع مجموعة أطفال رائعين
    Gördüğünüz gibi, Edinburgh Üniversitesi'nden alınmış bir doktora. Open Subtitles كما ترى، معي دكتوراه من جامعة إدنبره
    Yazı geçirmek için Edinburgh'a gitti. Open Subtitles وستقيم في إدنبره حتى آخر العام
    Dinle, hafta sonu Edinburgh'a gidiyorum. Open Subtitles "اسمع، أنا ذاهب إلى "إدنبره في عطلة هذا الأسبوع
    Prenses Elizabeth ve Edinburgh Dükü Milletler Topluluğu gezisine çıktı. Open Subtitles أما الأميرة "إليزابيث" ودوق "إدنبره" انطلقا في جولة على دول الكومنولث.
    Gloucester, Kent ve Edinburgh Dükleri ile durmalı. Open Subtitles أن ينضم إلى دوق "غلوستر" ودوق "كنت" ودوق "إدنبره".
    Lord Mountbatten. Edinburgh Dükü'nün amcası. Open Subtitles إنه اللورد "ماونتباتن"، إنه خال دوق "إدنبره"
    Ben Philip, Edinburgh Dükü hayatım boyunca kulun ve hizmetkârın olacağım. Open Subtitles أنا "فيليب" دوق "إدنبره" سأكون تابعك المخلص في الحياة وعلى هذه الأرض
    Edinburgh Dükü tarafından eşlik edilen Kraliçe kendisini coşkuyla karşılayanlara el sallıyor. Open Subtitles يرافقها دوق "إدنبره" توجّه الملكة التحية للجماهير المهلّلة
    Güvertede Kraliçe Majesteleri ve Edinburgh Dükü var. Open Subtitles وعلى متنه تظهر صاحبة الجلالة الملكة ودوق "إدنبره"
    Edinburgh,İskoçya... Open Subtitles أعني إدنبره في اسكتلندا
    Edinburgh'da işkenceyle ilgili tuhaf bir olay yaşamıştım. Open Subtitles لقد صادفت طريقة تعذيب غريبة في (إدنبره).
    Edinburgh'ta sadece bir tane Cerrahlar Meydanı var, Willy. Open Subtitles لا يوجد سوى جراح واحد "في ساحة (إدنبره) ، "ويلي
    Ben Yüzbaşı McLintoch, ve bu da Edinburgh inzibatı. Open Subtitles "أنا الكابتن "ماكلنتوك (ونحن من جيش (إدنبره
    Ayrıca Edinburgh'ta değişiyor. İnsanlar değişiyor. Open Subtitles وأيضًا (إدنبره) بدأت تتغير الناس بدأوا يتغيرون
    - Hafta sonu Edinburgh'a gidiyoruz. Open Subtitles - سنذهب إلى "إدنبره" في العطلة -
    Ben ve Robbie viski toplantısı için Edinburgh'a gidiyoruz. Open Subtitles أنا و(روبي) ذاهبان إلى "إدنبره" لحضور اجتماع بخصوص الويسكي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus