Onunla her pazar akşamı telefonla dinleyicilerin bağlandığı bir radyo programı yapıyorum. | Open Subtitles | أقدّم معه برنامجاً إذاعياً معنوياً كل ليلة أحد. |
Yarın sabah için, bana radyo konuşması yazmasını istedim. | Open Subtitles | لقد طلبت منها أن تكتب لي خطاباً إذاعياً لألقيه صباح غد |
Projektörün içinden bir radyo yayını aldık. | Open Subtitles | تلقينا بثاً إذاعياً من داخل المركبة الفضائيه |
Aslında modası geçeli elli sene olmuş bir canlı radyo varyete şovuydu... ama bu geceye kadar birileri bu gerçeği onlara söylemeyi unutmuştu. | Open Subtitles | ،كان برنامجاً إذاعياً مباشراً ... النوع الذي إنتهى قبل 50 سنة لكن أحداً نسي إخبارهم حتى تلك الليلة |
Belki sahte bir radyo terapistiyim. | Open Subtitles | قد أكون معالجاً نفسياً إذاعياً مزيفاً. |