Patrizia, yatının bayrağını verirsen, gidip, senin adına adayı ele geçirebilirim. | Open Subtitles | باتريزيا إذا أعطيتني علم يختك سوف أذهب وأجعل الجزيرة باسمك |
Eğer bana tek bir şans verirsen sana, kendini harika hissettireceğimi biliyorum. | Open Subtitles | وأنا فقط، وأنا أعلم تماما أنه إذا أعطيتني فرصة، أنا يمكن أن تجعلك تشعر بأنك على ما يرام. |
Defteri verirsen seni buradan kurtarırım. | Open Subtitles | . لذا سأتمسك بهذا , لدي خطة لأخراجك بأمان . إذا أعطيتني سجل الحسابات |
Yârim, kederini bulursam... | Open Subtitles | " يا حبيبي ، إذا أعطيتني ألامك " |
- Hayır. Ama kopyasını verirseniz deşifre etmenize yardım edebilirim. | Open Subtitles | لكن إذا أعطيتني نسخة منها، أستطيع مساعدتك في فك شفرتها. |
Adresini verirsen sana bir çek gönderirim. | Open Subtitles | إذا أعطيتني عنوانك يمكنني أن أرسل لك شيكاً |
Eğer kitabı bana verirsen, hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam edebilirsin. | Open Subtitles | إذا أعطيتني الكتاب ستستمر حياتك وكأن شيئا لم يكن |
Yani, eğer kutuyu geri verirsen ben de gerçek sahibine geri götürürüm. | Open Subtitles | إذا أعطيتني الصندوق، سوف أُعيده إلى أصحابه |
Ve kulağa gerçekten garip geldiğini biliyorum ama eğer bana bir şans verirsen gerçekten iyi bir açıklamam var. | Open Subtitles | و أعرف أن هذا يبدو غريبا حقا و لكن لدي تفسير جيد إذا أعطيتني فرصة |
Yanlış cevap verirsen, seni yavaş yavaş öldürürüm. Beni anladın mı? | Open Subtitles | إذا أعطيتني إجابة خاطئة ستمون موتاً بطيئاً، أتفهمني؟ |
Bana o çantayı verirsen sana söz bundan sonra her görevimle ilgili her sorunu cevaplayacağım. | Open Subtitles | إذا أعطيتني هذه الحقيبة الآن أعدك لاحقا سأجيب عن جميع الأسئلة التي لديك عن أي مهمة من مهامي |
Şimdi bana biraz para verirsen, bununla ilgili olarak bir şey yapabilirim. | Open Subtitles | ، إذا أعطيتني بعض المال الآن يمكنني فعل شيء حيال ذلك |
Eğer bana bir şans daha verirsen ayaklarını dans pistinde uçurur ve sonunda erkeğin olurum. | Open Subtitles | إذا أعطيتني فرصة أخيرة سوف أحملك على حلبة الرقص, وأخيراً أكون رجلك |
Tamam belki gerçek yemek verirsen o zaman yerim. | Open Subtitles | ربما سآكل إذا أعطيتني غذاء يستحق هذه التسمية |
Biliyorsunu eğer topu bana tekrar verirsen, seni hayal kırıklığına uğratmayacağım. | Open Subtitles | أنت تعرف أنك إذا أعطيتني الكرة مجدداً، لن أخيّب ظنك. |
Ama bana bir şans daha verirsen sizi bir daha hayal kırıklığına uğratmamak, hayattaki tek amacım olacak. | Open Subtitles | ولكن إذا أعطيتني ألمحاوله سوف أَجعل مُهمة حياتي أن لا أُخيب أَملكم مرة أخرى |
Sorununu memnuniyetle çözmeye hazırız şayet istediğimi verirsen. | Open Subtitles | .وسنكونأكثرمن سعــداءلجعلهذهالمـــشكلةتختفى. إذا أعطيتني مـــاأريد. |
Yârim, kederini bulursam... | Open Subtitles | " يا حبيبي ، إذا أعطيتني ألامك " |
Yarim, kederini bulursam... | Open Subtitles | " يا حبيبي ، إذا أعطيتني ألامك " |
Yarim, kederini bulursam... | Open Subtitles | " يا حبيبي ، إذا أعطيتني ألامك " |
Bir puding daha verirseniz beni neden kıskandığını anlatırım. | Open Subtitles | إذا أعطيتني المزيد من الحلوى سأخبرك بسبب غيرته الشديدة مني |