Michael, söyleyecek bir şeyin varsa bunu bütün sınıfla paylaş. | Open Subtitles | , مايكل كافري , إذا كان لديك شيء لتقوله . يمكنك قوله بالفصل |
Bana söyleyecek bir şeyin varsa , şimdi çok iyi bir zaman. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء ليقول لي، وهذا هو الوقت. |
Söyleyecek bir şeyin varsa söyle de kurtul. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء لتقوله, إذن قله الآن ولتنهي الأمر. |
Eğer bir şey söyleyeceksen geri geri yürürken tiz bir sesle söyle. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء لتقوليه فقوليه بصوت ذو نبرة عاليه أثناء مشيك للخلف |
Eğer bir şey isteseydin, herhangi bir şey bu ne olurdu? | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء واحد، أي شيء، ماذا سيكون؟ |
Amcana söyleyeceğin bir şey varsa ona söyle. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء لتقوله لعمك، فلتخبره إذاً |
Eğer söyleyecek bir şeyin varsa, şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | لأن إذا كان لديك شيء لقوله، إذاً.. هذا الوقت المناسب |
Ekleyecek bir şeyin varsa söylemen yeterli. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء لتضيفه فعليك أن تقوله الآن |
İlacın tedavi edebileceğinden daha kötü, tabi kırık kalpler için bir şeyin varsa. | Open Subtitles | إنه أكثر مما يمكن للدواء أن يعالجه إلا إذا كان لديك شيء للقلب المفطور |
Söyleyecek bir şeyin varsa, ilk sen söyle. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء لقوله، ابدأي أولاً. |
Sadece kaybedecek bir şeyin varsa risk sayılır. | Open Subtitles | إنها مخاطرة فقط إذا كان لديك شيء لتخسره |
Benim tavsiyem şu ki, Alex'e söyleyecek bir şeyin varsa bekleme. | Open Subtitles | نصيحتي لك، إذا كان لديك شيء لتخبره لـ(أليكس)، فلا تنتظر |
- Ona söyleyecek bir şeyin varsa... - ...bana söyleyebilirsin. - İşin ortasında ısırılmak istemiyorum. | Open Subtitles | - إذا كان لديك شيء ضدى، قل لي. |
İtiraf edecek bir şeyin varsa. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء للإعتراف |
Eğer bir şey söyleyeceksen, açıkça söyle. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء لتقوليه، قوليه بوضوح. |
Eğer yapmanız gereken ıslak (wet) bir şey varsa, İstediğiniz yere gitmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء فلك الحرية لتذهبي إينما تريدين |