Kendi yöntemlerim için sınırsız yetkim olsaydı yapabilirdim, ama bana o yetkiyi vermiyorlar. | Open Subtitles | حسناً ، إذا كان لديّ تفويض مطلق لفعل الأشياء بطريقتي فسأفعل ذلك تماماً ولكن ليس بإستطاعتكِ إعطائي تفويضاً مطلقاً |
Keşke bu işte yetenekli olup olmadığımı öğrenmenin bir yolu olsaydı. | Open Subtitles | حتى لو ذهبت، لن أعرف إذا كان لديّ المهارة قبل أن أحاول أولاً |
Eğer bir seçeneğim olsaydı, tuzak yemi olacağıma DJ olurum daha iyi. | Open Subtitles | رغم أنه، إذا كان لديّ خيار، كنت سأفضل الـ"دي جي" عن التخفي |
Bir silahım olsaydı, onu gördüğüm yerde vururdum. | Open Subtitles | إذا كان لديّ سلاح، سأرديه قتيلاً في الحال. |
Ama, ya sorun bendeyse? Ya kafamda bazı aşk fikirleri varsa ve bunlar tamamen yanlışsa? | Open Subtitles | لكن ، ماذا لو كان أنا ، ماذا إذا كان لديّ بعض من الأفكار الخاطئة تماماً داحل رأسي |
Ve bunu telafi etmek için ufak bile olsa bir umudum varsa, ...bunu bir fotoğraf gösterisine dönüştürerek kötüye kullanmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولكن إذا كان لديّ أمل ضعيف للفداء، لاأستطيع إستغلال ذلك بتحويله لصورة للذكرى. |
Kendi yöntemlerim için sınırsız yetkim olsaydı yapabilirdim, ama bana o yetkiyi vermiyorlar. | Open Subtitles | حسناً ، إذا كان لديّ تفويض مطلق لفعل الأشياء بطريقتي فسأفعل ذلك تماماً ولكن ليس بإستطاعتكِ إعطائي تفويضاً مطلقاً |
Bu delilik. İnan bana, başka seçeneğim olsaydı gitmezdim. | Open Subtitles | صدقيني، لم أكن لـأذهب إذا كان لديّ خيار. |
Eğer ona ait bir şey olsaydı yer bulma büyüsünü kullanabileceğimizi söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ أنّه إذا كان لديّ غرض يخصّها فيمكن أنْ تستخدمي تعويذة تحديد الموقع |
Eğer ona ait bir şey olsaydı yer bulma büyüsünü kullanabileceğimizi söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ أنّه إذا كان لديّ غرض يخصّها فيمكن أنْ تستخدمي تعويذة تحديد الموقع |
Eğer o tip bir gücüm olsaydı meyve suyum nerede sen söyle? | Open Subtitles | إذا كان لديّ هذه السلطة، قل لي أيـــن عصيـــري؟ |
Keşke muhbirimde senin kadar arkadan bıçaklamaya istekli olsaydı. | Open Subtitles | إذا إذا كان لديّ مُخبر بمثل حمَاسك من أجل الطعن في الظهر |
Eğer vajinam olsaydı, sendeki göt ve senin o memelerin bende olsaydı, resmen milyoner olurdum. | Open Subtitles | والأن، إذا كان لديّ مهبل، وكان لديّ مؤخرتكِ، ونهداكِ، لكنت أكون مليونير. |
Eğer elimde aşı olsaydı böyle konuşamazdın, ve ben hala deneme cesaretim olduğu için kimseden özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | لن تقول ذلك إذا كان لديّ اللقَاح، وأنا لن أعتذر عن وجود الجُرأه للمُحاولة. |
Arkadaşlarım olsaydı ve bunu duysalardı... | Open Subtitles | إذا كان لديّ اصدقاء وسمعوا بذلك |
Bu daha hızlı olurdu, prenses, eğer bir hesap numaram olsaydı tabii. | Open Subtitles | هذا سيعمل كثيرًا أسرع, أميرة, إذا كان لديّ رقم الحساب . |
En azından aynaya dönüp gururla bakabiliyorum tabi bir aynam olsaydı. | Open Subtitles | على الأقل ما زلتُ أستطيع النظر إلى نفسي بفخرٍ في المرآة... إذا كان لديّ مرآة. |
Telsizim ya da silahım olsaydı... | Open Subtitles | أنظر ، إذا كان لديّ راديو أو سلاح |
Elinde keskin maddeler olan bir adamın karşısında bilinçsiz yatmakla ilgili bir sorunum varsa da affedeceksin artık. | Open Subtitles | ستسامحني إذا كان لديّ مشكلة الكذب اللاوعي أمام رجل مع أدوات حادة تحت تصرفه. |
Eğer 8 milyon dolarım varsa neden Callie ile çekip gitmedim? | Open Subtitles | إذا كان لديّ 8 ملايين دولار، فلمَ لا أغادر فحسب، -وأكون مع (كالي)؟ |