Senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب |
Senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب |
Eğer bir şey olsaydı,şimdiye kadar gitmiştir herhalde. | Open Subtitles | على أي حال إذا كان هناك شيء فقد ذهب الآن حسن. |
Eğer bir şey olsaydı,şimdiye kadar gitmiştir herhalde. | Open Subtitles | على أي حال إذا كان هناك شيء فقد ذهب الآن حسن. |
Bak, eğer bana söylemek istediğin bir şey varsa, şimdi bir şansın var. | Open Subtitles | انظروا ، إذا كان هناك شيء تريد لتقول لي ، الآن هي فرصتك. |
Ama eğer bilmek istediğin bir şeyler varsa, bunu onunla konuşmalısın. Sen onun eşisin. | Open Subtitles | ولكن إذا كان هناك شيء ما تريدين أن تعرفيه تحدّثِ معه حول هذا الموضوع ، أنتِ زوجته |
Eğer bana söylemek istediğin birşey varsa, şöylemelisin. - Hey. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء تودين الحديث عنه عليك فقط اخباري |
Eğer kanıtladığınız bir şey varsa o da sizin becerikliliğiniz. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد قد أثبتَّيه، انه سعه حيلتك. |
Ben bunu beş seneden uzun süredir yapıyorum ve beni istisnasız her gün etkilemeye devam eden bir şey varsa, o da bütün bu olayın iletişim için ne kadar önemli olduğudur. | TED | أنا أقوم بذلك لأكثر منذ 5 سنوات، و إذا كان هناك شيء لا يبهرني يوميًا. إنها مدهشة بالفعل أن هذا كله من أجل التواصل. |
Bildiğim bir şey varsa, o da kafam iyiyken bile bunun nasıl sürüldüğüdür. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد وأنا أعلم، هو كيف لدفع وأنا عندما رشق بالحجارة. |
Tahammül edemediğim bir şey varsa, o da dikkatsiz iştir. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء لا أستطيع تحمله فهو العمل غير المتقن |
Eğer bir şey söylemek istersen biz şurada kahve içiyoruz. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء أردت قوله، نحن سنكون هناك. |
Eğer bir şey özgür kalabiliyorsa, özgür kalmalıdır. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء يمكن أن يكون حراً فيجب أن يكون حراً |
Tek söyleyebileceğim şey, Eğer bir şey açıklanamazca karmaşıksa, açıklamamı mı tavsiye edersin? | Open Subtitles | كل ما اقوله إنه إذا كان هناك شيء ما معقد ما لتشرحه هل ستنصح بعدم تفسيره ؟ |
Onunla ilgili bilmem gereken bir şey varsa, şimdi duymak istiyorum, lütfen. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء بشأنه ويجب عليّ معرفته، فأود سماعه الآن، رجاء |
Eğer bana söylemek istediğin bir şeyler varsa bana ve teşkilata değil bana ve Calder'a değil, sadece bana idarecin ve arkadaşın olarak söyleyeceğin şey ne olursa olsun, şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | لذلك، إذا كان هناك شيء تريدين أن تقوليه لي ليست أنا والوكالة ليست أنا وكالدر أنا فقط |
Eğer ikinizin arasında bir şeyler varsa, | Open Subtitles | .......... إذا كان هناك شيء بينكما أنتما الاثنان |
Öte yandan, senin anlatmak istediğin bir şeyler varsa... | Open Subtitles | من ناحــــية أخرى, إذا كان هناك شيء تريدين أنْ تبوحين لي به... |
...içine sıkıntı veren birşey varsa anlatabilirsin. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء آخر يثقل عليك، أرجو أن تخبرنا به الآن |