Size birkaç soru sormak zorundayım sakıncası yoksa. | Open Subtitles | سأطرح عليك بضع أسئلة، إذا لمْ تكن تُمانع. |
Oğlunuzun odasına bir bakmak istiyorum sakıncası yoksa. | Open Subtitles | أودّ أن ألقي نظرة على غرفة نوم ابنك، إذا لمْ تكن تُمانع. |
Tabii istediği seviyeye geldiğinden emin olmak için seninle görüşmek isteyecektir, sakıncası yoksa yani. | Open Subtitles | سيودّ التحدّث معك أوّلاً، للتأكّد أنّك بالمُستوى المطلوب، إذا لمْ تكن تُمانع. |
Eğer sakıncası yoksa profesyonel görüşünü istiyorum. | Open Subtitles | أريد رأيك المهنيّ، إذا لمْ تكن تُمانع. |
Ajan Avery, eğer bu soruşturmaya yeniden katılmamın sakıncası yoksa partiye yan odada devam etmeyi öneriyorum. | Open Subtitles | ما الذي يُوجد خارج تلك النافذة؟ أيّها العميل (إيفري)، إذا لمْ تكن تُمانع إعادة إنضمامي لهذا التحقيق، |
Bir sakıncası yoksa evet. | Open Subtitles | إذا لمْ تكن تُمانع. |