Onu kurtarmak için elimden gelen her şeyi yapmazsam kendimi asla affedemem. | Open Subtitles | لن أستطيع مسامحة نفسي إذا لم أفعل أي شي أقدر عليه لإنقاذها |
Benden istediği şeyi yapmazsam beni basına açıklamakla tehdit etti. | Open Subtitles | وهدّدني بإبلاغ لجنة الهجرة عنّي إذا لم أفعل ما يريد |
Hiç bir şey yapmazsam cadı gibi yanacağım... veya o korkunç adam için bedenimden ve ruhumdan vaz geçeceğim. | Open Subtitles | إذا لم أفعل شيئا، لا بد لي من حرق كما ساحرة أو التنازل عن جسدي وروحي لذلك الرجل الرهيبة. |
- Bir şeyler yapmalıyım yoksa Arthur ölecek. | Open Subtitles | علي فعل شيء ما, إذا لم أفعل فسيموت آرثر. |
Eğer yanlış bir şey yapmadıysam neden öldüm ben? | Open Subtitles | ، إذا لم أفعل أي شيء بصورة خاطئة فلماذا توفيت ؟ |
Ancak tekrar düşününce, eğer ben yapmazsam, buraya, her hâlükârda, standart şehir kuleleri inşa edecekler. | TED | ولكن تفكيري الثاني كان، إذا لم أفعل ذلك، سوف يبنون أبراج عمرانية قياسية علي أية حال. |
Ben yapmazsam, başkalarından duyacak. ve gırtlağımıza kadar yalana battık. | Open Subtitles | . إذا لم أفعل ، شخصاً ما غيريّ سيفعل و سأكون منتفخاً بالأكاذيب |
Bunu yapmazsam onları bir daha kullanamayabilirsin. | Open Subtitles | إذا لم أفعل ذلك قد لا تستطيعى استخدامهم مرة أخرى |
Bir şeyler yapmazsam, bir gün patlayacağımı düşünüyorum. | Open Subtitles | وأخشى أنه فى ذات يوم إذا لم أفعل شىء سوف أنفجر. |
Bir şeyler yapmazsam,... korkarım ki bir gün patlayacağım. | Open Subtitles | وأخشى أنه في ذات يوم إذا لم أفعل شيئاً سوف أنفجر |
Bak, endişeni anlıyorum, ama eğer doğru yapmazsam, tüm gemiyi kaybedeceğiz. | Open Subtitles | انظر , أنا أقدِّر جنون العظمة و لكنني إذا لم أفعل هذا بشكل صحيح سنخسر السفينة بالكامل |
Çok üzgünüm. Dediğini yapmazsam öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | أنا آسفة لقد قال بأنه إذا لم أفعل ذلك ، فسوف يقتلني |
Çok üzgünüm. Dediğini yapmazsam öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | أنا آسفة لقد قال بأنه إذا لم أفعل ذلك ، فسوف يقتلني |
Eğer bunu yapmazsam, bir daha kullanamayabilirsin. | Open Subtitles | إذا لم أفعل ذلك قد لا تستطيعى استخدامهم مرة أخرى |
Eğer bir şey yapmazsam, sonum o pub olacak, hayatımın sonuna kadar tıpkı diğer zavallılar gibi ne oldu diye düşünüp duracağım. | Open Subtitles | إذا لم أفعل شيءُ، سَأَنتهي في تلك الحانةِ لبقية حياتي مثل أولئك كبار السن الحزانى الذين لا يدرون ما حَدثَ. |
Hayır, önce, ben bazı iblisleri öldürmek gitmek gerekir, ben yapmazsam çünkü, bu hiçbiri tamam, önemli erecek? | Open Subtitles | لا,أنا اولا يجب ان أذهب للقضاء على بعض الشياطين لأنه إذا لم أفعل ذلك، لا شيء من هذا الذي نتحدث عنه سيحدث، حسنا؟ |
Ama eğer bunu yapmazsam da yarın geri gelip, sen beni vurursun. | Open Subtitles | لكن إذا لم أفعل بك، ستأتي غدًا وتفعل بي. |
Yani evet, evet itiraf etmem zor olacak, ama yapmazsam bunun bana ne yapacağını bilemeyeceğim. | Open Subtitles | لذا نعم, نعم سيكون الأمر قاسيا عندما أعترف, ولكن إذا لم أفعل لا اعرف ماذا سيفعل بي عدم إعترافي |
Evet ama saklamazsam Ray Seward yarın ölecek. | Open Subtitles | نعم, ولكن راى سيوارد سيٌعدم غداً إذا لم أفعل ذلك |
Atlamazsam, başka birisi ölecek. | Open Subtitles | إذا لم أفعل شخص آخر سيموت |
Eğer yanlış bir şey yapmadıysam, kameranın beni çekmesi umurumda olmaz. | Open Subtitles | إذا لم أفعل شيئاً خاطئاً, فلن أهتم حتى لو قامت الكاميرات بتسجيلي. |
Yanlış bir şey yapmadıysam neyin özrünü dileyeyim? | Open Subtitles | إذا لم أفعل أي شئ خطأ فلماذا أعتذر؟ |