Ben ışığı yakana kadar bekle. Sakıncası yoksa bu gece konuşmamıza devam etmek istemiyorum. | Open Subtitles | ، أظن أنني لستُ بحاجة لمواصلة حديثنا الليلة إذا لم يكن لديك مانع |
Sakıncası yoksa, yukarıdaki tepeden bakacağım. Neden? | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مانع , سيدي , سوف أشاهد مراسم الاحتفال من فوق التلة |
Artık, sizin için Sakıncası yoksa sorunuzu alabilir miyiz? | Open Subtitles | الآن إذا لم يكن لديك مانع بإمكانك أن تعرض سؤالك؟ |
Amirim. Kızımın okulu bu hafta kapalı. Eğer uygunsa buralarda takılacak. | Open Subtitles | أيها الزعيم, مدرسة ابنتي لديها عطلة هذا الأسبوع، لذا ستتسكع هنا قليلًا, إذا لم يكن لديك مانع. |
Amirim. Kızımın okulu bu hafta kapalı. Eğer uygunsa buralarda takılacak. | Open Subtitles | أيها الزعيم, مدرسة ابنتي لديها عطلة هذا الأسبوع، لذا ستتسكع هنا قليلًا, إذا لم يكن لديك مانع. |
Sakıncası yoksa. Çünkü her ikinize de, bahşiş vereceğiz. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مانع وسنعطيكما كليكما البقشيش |
Sakıncası yoksa Yoldaş, komitenin üyelerini tanıtmakla başlamak istiyorum. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مانع يا رفيق أود البدء بتقديم أعضاء اللجنة |
Sormamın Sakıncası yoksa, şimdi görmek istemenin sebebi ne? | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مانع في سؤالي لماذا تريد رؤيتها الآن ؟ |
Ben büyük resim ile ilgilenmeye devam edeceğim, Sakıncası yoksa. | Open Subtitles | سوف ألتزم بالصورة الكبيرة إذا لم يكن لديك مانع |
Bundan sonra, eğer Sakıncası yoksa, Show'u ben devralıyorum. | Open Subtitles | من الآن وصاعداً إذا لم يكن لديك مانع أنا من سيدير العرض |
Dedektif, Sakıncası yoksa gitmem gereken çok önemli bir toplantı var, geciktim bile. | Open Subtitles | أتعلم أيها المحقق ، إذا لم يكن لديك مانع أنا لدى أجتماع هام جداً والذى تأخرت عليه بالفعل، |
- Evet. Eğer Sakıncası yoksa, çünkü gayet detaylı bir ritüelim var. | Open Subtitles | نعم, إذا لم يكن لديك مانع لان طقوسي دقيقة |
Sakıncası yoksa sadece yarım fincan. | Open Subtitles | نصف فنجان فقط إذا لم يكن لديك مانع |
Sakıncası yoksa o kadar geriye gitmeyelim, ben de sana sormuyorum. | Open Subtitles | والذي لن نقوم به إذا لم يكن لديك مانع. |
Sakıncası yoksa yalnız girmek istiyorum. | Open Subtitles | أحبّ الدخول لوحدي إذا لم يكن لديك مانع |
Sakıncası yoksa, gitmem gerek. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مانع يجب أن أذهب |